Mayın eşeği

Meseleye, İsrail ile Hıristiyan Beyaz Batı arasındaki ilişkinin adını doğru koyarak başlamalıyız.

Aksi halde, layıkıyla olup bitenin farkına varamayız, gündelik laf kalabalığına kapılıp kalırız.

Net bir şekilde ifade etmeliyiz;

Yahudi kavminin kendi başına, hiçbir zaman bir kıymeti harbiyesi olmamıştır.

Kalıtımsal korkaklığı nedeniyle hep başkalarının himayesine, korumasına, desteklemesine ihtiyaç duymuştur.

Öyle ki; Hz. Musa Yahudileri Mısır'dan çıkarıp kurtardığında ve onlara Kenan coğrafyasına gideceklerini söylediğinde; onlar, korkularından oraya gitmeyeceklerini söylediler. Hatta, orada güçlü ve korkunç bir kavim var, biz onlardan korkarız ve onlarla karşılaşmak istemeyiz. Ey Musa sen ve Tanrın onlarla savaşın, onları yenin, biz ondan sonra geliriz... dediler. Sırf bu nedenle Tanrı tarafından kırk yıl çöllerde dolaşmakla cezalandırıldılar...

O Yahudiler ki; dikkat isterim, bilinen 4.000 yıllık insanlık tarihinde, İsrail'den önce sadece iki sefer devlet kurabilmiştir.

Birincisi; Hz. Davut ve Süleyman döneminde (M.Ö. 1000'lerde) sadece 70 yıl...

İkincisi; Makabiler döneminde (M.Ö. 163-63) sadece 100 yıl süren devletler...

Şimdiki Yahudi devleti İsrail, görülenin aksine Yahudilerin çabası ve cesareti sonucu değil; Beyaz Batılı Hıristiyanların hem Yahudileri bir araya toplayıp kolay kullanabilir kılmak, mümkündür ki Theodor Herzl dahi Batılıların ayartması sonucu Siyonizmi ilan ederek Yahudiler için bir devlet arayışına başlamıştır, hem de Ortadoğu'yu kendi çıkarlarınca dizayn etme aracı olarak kullanmak istedikleri için kuruldu...

Şunu da belirtmeliyiz ki, yine zannedildiğinin aksine Yahudi milleti öyle akıllı falan da değildir. Olsa olsa, varsaydığı aklına tapınan, bu tapınmakapanma nedeniyle ufkunu karartan bir tipten bahsedebiliriz.

Gerçekten, selim bir akla sahip olsalardı, dogmatik ilahiyat metinlerine baktıkları kadar tarihe bakarlar ve süreç içerisinde kendilerine her zaman, her yerde Beyaz Batılı Hıristiyanların zulmettiğini görürlerdi, öfkelerini Müslümanlara yöneltmezlerdi.