"KIYAFET MEDENİYET'in temsilidir"

6 Temmuz'da Barış Terkoğlu Cumhuriyet Gazetesi'nde 'Bedeviye esir düştün Türkiye' başlıklı bir yazı yayınladı. Tamamına ilişkin mülahazalarımız bir tarafa yazıda geçen bir ifadenin altını kalın çizgilerle çizerek daha görünür olmasını istedik. Yazı, İBB'nin Feshane'de açtığı bir sergi ve sergiye gösterilen tepkiyle ilgili. Tepkiye konu olan objelerden birisi de çıplak iki erkeğin tabiri caiz ise kucak kucağa resmedildiği bir tablo. Tablo, Sema Maşkılı isimli bir sanatçıya aitmiş. Terkoğlu, Sema Hanım'la konuşmuş. Ve Sema Hanım demiş ki; "Bu resimlerin hiçbirinde sanıldığı gibi cinsellik yok. İnsanlar birbirleriyle güç mücadelesi yapıyorlar. Onları dövüşürken, boğuşurken resmediyorum." "Peki, bu canavarlar neden çıplak" diye sorunca Terkoğlu, Sema Maşkılı devam etmiş; "Onları medeni olarak göstermek istemiyorum. Çünkü kıyafet medeniyetin temsilidir." Yukarıdaki cümleden mülhem diyebiliriz ki; kıyafet sadece medeniyetin temsili değil, bizatihi insanın insan olmaklığıyla ilgili bir şeydir. Tabiata baktığımızda bütün canlılar çıplak doğar, sonra hayvanlar doğdukları gibi yaşarlar, sadece insan doğar doğmaz örtü ile sarılırgiyindirilir. Yani kıyafetgiyinmeörtünme insan için biyolojik bir gerekliliktir. Keza tarihi gerçeklikte bize bunu, yani insan türünün giyinik varlığını göstermektedir. Ayrıca ve daha önemlisi; Âdem ile Havva cennet ehli olarak sorumluluktan azade, daha kelimeleri öğrenmeden korunaklı bir şekilde varlığını sürdürürken; Kelimeleri bilmemenin giyinmeyi de bilmemeyi, böyle bir şeye ihtiyaç duymamayı içerdiği bir durumdayken; Yasak meyveyi yemekle (çıkıldı mı, inildi mi... sorusu kadim ve büyük bir soru) insan olmaya evrilince ve yeryüzüne