Kaziye-i muhkem

1 Devam edelim... Saraçhane'den hareketle gelişen olaylara böyle de bakılabilir diyerek; Sosyal olayları da determinist prensiplerle, sebep-sonuç ilişkileriyle açıklama anlayışı ta İbni Haldun'dan beri devam ede gelmektedir. Lakin, bu hususta unutulmaması gereken bir şey var ki; Zaman, mekan, coğrafya, hava durumu, mevsimler vs. den oluşan tabiat(hayat) steril bir laboratuvar ortamı değildir. Bu nedenle, determinist yasalar bize genelçatı bir anlayış vermiş, kazandırmış olsa da; 'a' zamanında 'a1' mekanında şu sebeple ortaya çıkan sonuç; 'b' zamanında 'b1' mekanında aynı şekilde ortaya çıkmaz çoğunlukla. Çünkü; iki zaman ve mekan arasında, çevresel şartlar farklıdır, bu nedenle farklı sonuçlar ortaya çıkar. Bu sebeple; R. Tayyip Erdoğan ile Ekrem İmamoğlu arasında paralellikler kurmaya çalışmak beyhude bir çabadır. Birincide, siyasi yasaklama içeren mahkeme kararı, kişi lehine bir ilgi ve sahiplenme (buna mağduriyet dendi) doğurmasının; İkincide de benzer sebepler nedeniyle benzer sonuçlar doğurmasını beklemek aymazlıktır... 2 Öte yandan; Her iki olayda da bir 'kurgu'dan söz edilebileceğine rağmen, bunlar aynı şeyler olmayıp aynı sonuçları da doğurmayacaktır. Tayyip Erdoğan'ın olayındaki 'kurgu' dışarıdan içeriye doğru bir kurgudur. Şöyle ki; Sosyologlar ve siyaset bilimciler; Yine determinizmden faydalanarak, geçmişte benzer gelişmelerin ulaştığı sonuçları kale alarak; Tayyip