Hiç değişmemişler

1Bir takım hümanist, barışçıl ve evrensel değerlerin Batı'dan neşet ettiği inancı büyük bir yanılsamadan başka bir şey değildir. Söz konusu yanılsama iki yönlü olup; Birincisinde; tarihi bilgiden mahrum, sosyoloji ve sosyal psikolojiden bihaber sıradan Avrupalı sahiden inanır Avrupalıların üstün ırk olduğuna. İkincisinde de; Avrupa dışı Batıcılar, son dört-beş yüz yıl içinde Avrupa'nın siyaseten-askeri cihetle-ekonomik açıdan daha başarılı olmalarını onların kendilerinden daha üstün bir medeniyete sahip olduğuna yorumlarlar. Oysa... 2 Ahmet Hamdi Tanpınar Huzur romanında der ki; (Bu cümleyi paylaşmaktan hiç bıkmıyorum.) "Milletlerin birikmiş kudreti nesillerin hatasının üzerinden atlar geçer." Bu veciz ifadeden yola çıkarak biz de şöyle bir cümle kurabiliriz pek ala: "Milletlerin kötücül, despot, ırkçı vasıfları, birkaç neslin bunlardan uzak durmasıyla ortadan kalkmaz." 3 Demem o ki; 787 yılında İznik'te toplanan 'Ekümenik Konsey'de, öteden beri kimi anlaşmazlıklara konu olan Batı ve Doğu Hıristiyanlığı, bir daha asla kapatılamayacak büyük bir ayrılmayayarılmaya uğrar. Dikkat isterim; bu ayrışmanınfarklılaşmanın temel vasıflarından biri; Batı Kilisesi ibadet için tek dili (Latince) gerekli ve şart olarak kabul ederler; Doğu Kilisesi, her cemaatin kendi anadilinde ibadet etmesini kabul eder. Ne var bunda diyebilirsiniz. Oysa bu çok temel bir ayrılıktır...