Anlamadığım Şeyler

Yabancı, escape, eloğlu, şımarık, etkialgı ajanı, ukala, cahil sosyolog Ertuğrul yine kusmuş zehirini. 28 Kasım Pazartesi günü, şehit Teğmen Duabey Onur Öztürkmen (Allah rahmet eylesin) üzerinden yazdığı yazıda "Neden hep yoksul çocukları ölüyor savaşta" diye bir cümle kuruyor. Kendisinin de yazıda belirttiği gibi Şehit Duabey Onur Öztürkmen er değil, adı üstünde, teğmen; Yani askerliği meslek olarak seçmiş birisi. Dolayısıyla, nasıl ki bir maden kazasında madenciler ölüyorsa, savaşta da askerler ölür. Demem o ki; meslek olarak askerliği seçenler mesela, görece olarak berberlerden daha yakındır ölüme. Özkök bunları bütün cehline rağmen bilir. Duabey dahil son zamanlardaki şehitlerimizin neredeyse tamamı, askerliği meslek olarak seçmiş değerlerimizdir. Lakin zehrini akıtmak, toplumsal katmanları birbirine karşı kışkırtmak için; ordunun geçmişteki özelliğinin hala devam ediyor (erat ağırlıklı) izlenimi vererek, bütün bunları bile bile, cibilliyeti gereği, taammüden yapıyor. Şimdi burada, sorulması gereken soru şu; Nasıl oluyor da; Çok önemsediğim, çok değer verdiğim, çok sevdiğim, üzerine titrediğim Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy bu adamı, Özkök'ü Belediye'ye davet ediyor, belediye hizmetlerini gezdiriyor ve birlikte fotoğraf veriyor. Ben bu duyguya anlam veremiyorum bir türlü. ANLADIĞIM ŞEYLERBelkıs Kılıçkaya'nın programında Berat Özipek kısaca, muhafazakarlığı şöyle tanımlıyor; Geleneklere bağlı, aileyi korumakta kararlı, kutsal değerlere saygılı, tedrici değişimden yana olma hali. 27 Kasım günü, AK Parti'nin NEF Stadında yaptığı toplantının daha girişinde, partinin resmi bir sıfat olarak benimsediği muhafazakarlık üzerinden yoluna devam ettiği ayan-beyan ortadaydı. Başı açık kadınlar, başı örtülü kadınlarla yan yana, iç içe iken (ne yazık ki sakal üzerinden erkeklere dair benzer bir cümle kurulamıyor artık) 50 binin üzerindeki kalabalıkta, çıplaklık olarak nitelendirilebilecek bir görselliğe rastlamak mümkün değildi... Mekana ve söyleme hakim olan sloganlarda 'İstanbul Tamam' söylemi,