Hilâl Kaplan

Sabah

Aksa yiğitlerine selam ile...

İzzetin son yüzyıldaki en büyük meydan okumalarından birinin üzerinden tam iki yıl geçti. 7 Ekim 2023'te Gazze'de kuşatma, açlık ve tecrit altında yaşamaya mahkûm edilen bir halkın yorgun ama onurlu duruşundan bir fırtına koptu. Dünyanın unuttuğu bir köşeden, Aksa Tufanı Harekâtı başladı. O gün bazıları, "Her şey normalken buna ne gerek vardı" diye

Hamas'ın silahsız savaşı

Ortadoğu siyasetinde gerçek güç sadece tankların namlusunda değil, diplomatik zekâda gizlidir. Nitekim tek bir tankı bile olmayan Hamas'ın, Netanyahu'yu düşürdüğü duruma bakınca bu gerçek bir kez daha açığa çıkıyor. Direnişin kalbi Hamas, bu kez sahada değil masada manevra yaptı ve şaşırtıcı ölçüde hesaplı bir diplomatik dil kurdu. Öncelikle rehine

Ekmek ve hürriyet

Katil Netanyahu'nun şu sözleri hâlâ havada asılı duruyor: "Katar başta olmak üzere teröristlere ev sahipliği yapan tüm ülkelere söylüyorum: Ya onları sınırdışı edin ya da yargılayın; çünkü siz yapmazsanız biz yapacağız." Bu yalnızca bir tehdit değil; bölge ülkelerinin egemenliğini yok sayan, diplomasiyi kendi çıkarına katleden açık bir vesayet ilan

Gazze'nin Oslo'su

Oslo Anlaşmaları, Filistin mücadelesini müzakere labirentine sokarak zamana yayılmış bir etkisizleştirme stratejisine indirgemişti. Bugün Trump–Netanyahu ekseninden duyurulan "çözüm modeli" ise aynı yöntemi bu kez Gazze üzerinden yeniden üretiyor. Bir nevi "Gazze'nin Oslo'su" dayatılıyor. Çünkü önerilen mimari, tanıdık bir mantığı yeniden işletiyor

KAAN stratejimiz

Savunma sanayiinde temel strateji her zaman aynıdır: Önce mevcut imkânlarla yola çıkılır, ardından yerli ve milli projeler devreye girer. KAAN projesi de bu evrensel ilkenin bir yansımasıdır. Türkiye, bu yaklaşımı kararlılıkla uygulayarak hem takvimi güvence altına alıyor hem de milli motor geliştirme yol haritasını kesintisiz ilerletiyor. Bugün KA

Riyad-İslamabad Paktı ve Ankara'nın hesabı

Ortadoğu'nun jeopolitik manzarası bir kez daha köklü bir dönüşümün eşiğinde. Geçtiğimiz 10 gün içinde ABD haricindeki tüm Anglosakson dünya Filistin'i resmen tanıdı. İsrail, daha önce bombaladığı 6 ülkeye ek olarak Ortadoğu'daki en büyük ABD üssünü barındıran Katar'ı bombaladı ve ABD Başkanı'nın verdiği tek tepki "Pek de mutlu değilim" oldu. Bunun

Bir imkânsızlık siyaseti olarak 'iki devletli çözüm'

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dün gerçekleşen Filistin oturumu, uzun zamandır diplomasi kulislerinde konuşulan "tanıma dalgası"nın resmen ivme kazandığını ortaya koydu. Fransa'nın, İngiltere'nin, Kanada'nın ve Avustralya'nın ardından Portekiz, Malta, Lüksemburg gibi ülkeler de Filistin'i devlet olarak tanıdıklarını ilan etti. Üstelik bu kez

Avrupa, Filistin'i neden 'tanıdı'

Uluslararası siyasetin en sancılı meselelerinden biri olan Filistin davası, uzun yıllardır diplomasi masalarında çözüm arayışına sahne oluyor. Ancak son haftalarda yaşanan gelişmeler, esas sonuç veren mücadelenin yine önce sahadan geçtiğini gösterdi. 7 Ekim 2023'te başlayan Aksa Tufanı'nın ikinci yıldönümüne yaklaşırken İngiltere, Kanada ve Avustra

Doğu Akdeniz'de yeni satranç tahtası

Türkiye son yıllarda Doğu Akdeniz'de yalnız bırakılmaya çalışıldı. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi, AB şemsiyesi altında Mısır ve İsrail'le deniz yetki anlaşmaları yaparak Türkiye'yi Antalya Körfezi'ne sıkıştırmak istedi. Buna karşı Ankara, 2019'da Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzaladığı deniz yetki anlaşmasıyla oyunu bozdu.

BM'den geç de olsa bir ilk çıkış

Önümüzdeki hafta gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK), Filistin meselesi açısından pek çok ilke tanık olacak. Malumunuz Genel Kurul, iki devletli çözüm için New York Bildirgesi'ni onaylayan tasarıyı 142 "evet" oyuyla kabul etmişti. Önümüzdeki hafta da Filistin Devleti'ni tanıyacağını ilan eden Fransa, Avustralya, Birleşik Kral