Olmaz, olmaz deme!

Âlem insanlarız... Mesela... Karadeniz'in kuzeyinde bütün dengeleri sarsacak sıcak bir savaşın eşiğine geldiğimizi söylüyorum... Rusya ve Ukrayna'nın ateşe körükle gittiklerini örnek gösteriyorsun. Putin'in Sovyetler zamanına dönüşten bahsetmesinin tekinsizliğini yazıp çiziyorsun; Ukrayna'nın tarihindeki Nazi işbirlikçisi figürlerini yüceltmesinin çok tehlikeli bir oyun olduğunu anlatıyorum... Hemen itiraz ediliyor: Olmaz öyle şey! Yahu 2020 öncesinde size sürekli yaklaşan virüs salgınları ve yeni dünya düzeninden söz edenlere de inanmıyordunuz. Ne olduğu ortada! Nasıl oluyor da hâlâ global "makullük" çizgisine sırtınızı dayıyorsunuz Oysa dünya aklını kaybedeli çok oldu! Sistem, ulus devletleri altından kalkamayacakları bir yıkıma doğru itiyor. Geçenlerde Twitter'da bir "sohbet odası"ndaydım... Değer verdiğim, saygı duyduğum insanlar arasında... Üstelik dikkatinizi çekerim; bu grup pandemi yalanlarına karşı cesaretle direnmiş kişilerden oluşmuş bir gruptu; yani hegemonik aklın kitleleri nasıl aldattığını iyi biliyorlardı. Bir ara konu üçüncü dünya savaşına yol açacak olaylara geldi... Herkes "Nükleer silahlar dengesi varken sıcak savaşlar yaşanmaz, zaten dünya bir tür savaş ortamı yaşıyor" fikrinde birleşti. İlk ağızda haklıydılar. Ama gelişmeler daha ötesini işaret etmekteydi. İhtimal, ihtimaldir... Hayır, dedi arkadaşlar, asla olmaz! Sustum. Sonra ne oldu, dersiniz "Sohbet odası"ndaki çoğunluk