Kir

"Güne önce dilini temizlemekle başlayacaksın" diyor.
Elinde bir dil spatulası...
"Zamanla lisanınızı da temizlemeyi öğreneceksiniz, ağzındaki dilinizle zihnindeki dilinin ortak yanlarını fark edeceksin..."
Bu mecazlar, dil oyunları zihin açıcıdır bazen ama çoğu zaman çocuk kandırmasından öteye gitmezler...
Nitekim şu an çocuksu bir hayranlıkla onu dinleyen hanımlar birazdan semtin kafesine geçecek ve dedikodunun en dibine kadar dalacaklar...
Hoş sözler başka...
O sözlerin eylem kılınması bambaşka şeyler...

Bir başkası önümüzdeki günlerde birtakım gezegenlerin kavuşumundan söz ediyor; derhal birtakım taşlar bulmalı, onları bir gece bekletmeli, sonra temizlenmek için bedenimizi onlarla ovmalıymışız ki, arınalım...
Ruhumuz bu astrolojik zamanlamayı kaçırmamalıymış...
Derhal sosyal medyaya postlar atılıyor tabii...
Bu anlattığım sahnelere gülenler olabilir...
Ama daha çok söz konusu tutumların alttan alta işaret ettiği gerçekliğe dikkat etmenizi isterim...

Anadolu'nun içerilerinde...
Ve büyük kentlerin daha "yerli" semtlerinde de ciddi bir kıpırdanma var...
Temizlik ve istiğfar meselesi yeniden canlandı.
Hayata da şöyle güçlü bir "abdest" gerekiyor hissi yayılıyor...
Haklılar...
Ama tabii akla ilk önce iyice pekişmiş âdetler geliyor; mesela zikirmatikler çalışıyor, parmaklar artık otomatiğe bağlayıp uyuşmuş...
Lakin çağlardır olduğu gibi, kimse "zikir" terimi vahiyde ne anlama geliyor, sormuyor, ayrı konu!

Velhasıl şurası kesin...