Cumartesi Notları: Kompleksler ve kelimeler

"Varlıklı Beyaz Türkler"in seçim meçim umurlarında değil... Tezgâhları nasılsa tıkır tıkır işliyor... Yeni işler, yeni hayaller kuruyorlar; yılın yarısını ne yapsak da yurtdışında geçirsek planlarına gaz veriyorlar; eş dost arasında yeri gelir, konuşuruz diye "Yüz Adımda Yeni Sosyalizm" anlatan kitaplar okuyorlar; doların saltanatının yıkılmasından başka hiçbir şeyden korkmuyorlar ve yeni açılan "şef restoranlarında" rezervasyon yaptırarak hayatın tadını çıkartıyor ve fonladıkları siyasi aparatlar yoluyla orta ve alt sınıfları kışkırtıyorlar... Bu tablo değiştiğinde... Yani orta ve alt sınıf sekülerler istismarcılarıyla yüzleştiğinde... Milletle aralarında organik bir bağ filiz verdiğinde... Türkiye de esastan değişecek. O zamana daha çok var! Kültürel kompleksler ve onları sırtında taşıyan kavramlar zihinlerimizi delik deşik ediyor. Sosyal medyada yeni moda şu: Bir yerin yerlisinden, bir şehrin sakinlerinden söz ederken "lokaller" deniyor. "Buraya lokaller geliyormuş" diyor genç kadın. Sensin o yahu, sen! Sanırsınız ki, İngilizce seyahat vlog'u çekiyor; oysa iki adım ötedeki semtten gelmiş ve arkadaşlarıyla sohbet ediyor. Daha yirmi yıl önce saçma sapan ve marjinal tartışmalar olarak sınıflandırılacak şeyler popüler kültürün otoyolları olmaya başladı. "İki cins vardır: Kadın ve erkek" dediği için Harry Potter'ın yazarı J.K. Rowling linç edilmişti, hatta ölümle tehdit edilmişti, malum. Şimdi de hedefte korku edebiyatının ünlü ismi