Her Müslümanın, bilhassa yeni evlilerin, Müslüman mahallesinde, Ehl-i sünnet îtikadında olan ve haramlardan sakınan, ibâdetlerini yapan sâlih Müslümanlar arasında ev araması lâzımdır. Hadîs-i şerifte buyuruldu ki: (Ev satın almadan evvel, komşuların nasıl olduklarını araştırınız. Yola çıkmadan evvel, yol arkadaşınızı seçiniz.) (İslam Ahlakı)Komşunu gördüğün zaman, hâl ve hâtırını sormalı, hasta olunca ziyâretine gitmelidir. Komşunun evine gidince, izin almadan içeriye girmemelidir. Elinden gelirse, komşunun ihtiyacına yardım etmelidir. Komşu hakkı çok mühimdir.Komşunun yiyeceği yok ise ona yardımcı olmalıdır. Acaba komşularımdan yiyecek yemeği olmayan var mıdır, diye düşünmelidir.Komşuya hürmet onunla iyi geçinmektir. Onun aç olduğunu bilerek, kendisi tok yatmamaktır. Allahü teâlânın kendisine ihsan ettiği nîmetlerden ona da vermektir. Onu incitecek söz ve hareketlerde bulunmamaktır. Hadîs-i şerifte (Komşusu, şerrinden emin olmayan kimse, Allahü teâlâya imân etmemiştir) buyuruldu... Her taraftan birer, ikişer ve nihâyet kırk ev, komşuluk hakkına sâhip olur.Gayr-i müslim vatandaşlardan olan komşuya da mümkün olduğu kadar hediye vermeli, iyilik yapmalıdır Hadîs-i şerîfte, (Müslüman olmayan komşusunun bir hakkı, Müslüman komşusunun iki hakkı, akraba olan komşusunun üç hakkı vardır) buyuruldu. İslâm âlimlerinin büyüklerinden Mâlik bin Dinâr hazretlerinin Yahudi bir komşusu vardı. Yahudi, evinin kanalizasyon çukurunu, düşmanlık olsun diye, Mâlik hazretlerinin, odasının arkasına yaptı. Odadan içeri sızıntı oluyor ve pis kokular çok rahatsızlık veriyordu. Mâlik bin Dinâr, her gün bu sızıntıları temizler ve pis