Müslüman, komşularının haklarınıgözetmeli

Dünyada en kıymetli şey, Müslüman, sâlih (iyi, temiz), Allahü teâlânın ve mahlukların haklarını bilen ve gözeten komşudur. Hadis-i şerîfte; (Allahü teâlâ bir sâlih Müslümanın hürmetine, komşularından binlerce belâyı, felaketi uzaklaştırır) buyuruldu. Ve yine, (Kendisinin iyi mi, kötü mü olduğunu anlamak isteyen kimse sâlih, hâlis olan komşularının kendisi hakkında ne dediklerini öğrensin. İyi kimsedir diyorlarsa, Allahü teâlânın yanında iyi olduğunu anlasın!) buyuruldu.Müslüman, komşusunun yaptığı eziyetlere ve câhilce hareketlerine sabretmeli, karşılık vermemelidir. Komşu içki içiyor ve diğer günahları işliyorsa bunların haram olduğunu güler yüz ve tatlı dil ile anlatmalıdır. Komşular, günah işlediklerini görüp de nasihat vermeyen ve kendileri ile görüşmeyen, Cehennemden kurtulmaları için yardım etmeyen komşularını, Kıyamet günü Allahü teâlâya şikâyet edecekler, maddi ve manevî haklarını isteyeceklerdir.Komşusunun çocuklarını eli ile okşamalı, namaz kılmaları ve günah işlememeleri için, tatlı dil ile nasihat etmelidir. Hadîs-i şerifte;(Evinizde pişen yemekten, komşunun hakkını veriniz!) buyuruldu. Ödünç olarak ve emânet olarak istediğini hemen vermelidir.Komşu hasta olunca, ziyaretine gitmelidir. Sıkıntıya düşünce, imdadına yetişmelidir. Hadîs-i şerifte; (Sıkıntıya düşen komşusuna yardım eden, sıkıntısını gideren kimseye, Allahü teâlâ kıyamet günü kıymetli elbise giydirecektir) buyuruldu.Komşunun cenazesi olunca "taziye" etmeli, yani sabretmesini söylemeli ve cenâzenin hizmetine koşmalıdır.Komşusu sefere, uzak vazifeye gidince, geride kalan ailesini, çocuklarını, hırsızların, ahlâksızların şerlerinden,