İnsanın selameti, dilini günahtan korumaktadır

Konuşurken, kendini övmekten sakınmalıdır. Övündüğü kadar olsa bile kaçınmalıdır. Bu, kötü bir şeydir... Dilimizin âfetleri -26- İslam ahlâk kitaplarında, insanın diliyle işlediği günahların altmış kadar olduğu sayılmaktadır. Bunlardan en kötüsü, dili ile küfre sebep olan bir söz söylemektir. Konuşurken sakınmamız lâzım olan şeyleri bildirmeye devam ediyoruz: Konuşurken, kendini övmekten sakınmalıdır. Övündüğü kadar olsa bile kaçınmalıdır. Kendisi ile alâkalı olan şeyleri övmek, medhetmek, kendini medhetmeye götürürse, kendini medhetmek olur. Bu, kötü bir şeydir. Güzel niyetle olursa, Allahü teâlânın nimetlerini söylemek olur. Yahut ilim ve amelde kendine uymaları için olursa caizdir. Hazret-i Yûsuf aleyhisselâm, kendisini anlatırken şöyle demişti: (Dedi ki: Size rızıklanacağınız herhangi bir taam gelecek oldu mu, ben muhakkak onun ne olduğunu size daha gelmezden evvel haber veririm. Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Çünkü ben Allah'a inanmaz bir kavmin dinini -ki onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir- terk ettim. Atalarım İbrâhim'in, İshâk'ın, Ya'kûb'un dinine uydum.) Yûsuf sûresi,37 Konuşurken, verdiği sözü yerine getirmemekten ve ahdi bozmaktan sakınmalıdır. Ahd yani sözleşme iki taraftan olur. Vaat, yani söz verme bir taraftan olur. Bile bile verdiği sözü tutmamak yalandır ve haramdır. Münâfık sıfatıdır. Yerine getirmek kastiyle söz verse, sonra yerine getirmek mümkün olmasa, haram olmaz. Fakat tenzihen mekruhdur. İmâm Ahmed bin Hanbel mezhebinde sözünde durmak vâcibdir. Yerine getirmek kastiyle söz verip, sonra sözünde durmamak haramdır. Çok insanlar vardır ki, konuşma arasında, "Allahü teâlâ bize mal veya para verirse, sadakalar verip, çok iyilikler yaparız ve iyilerden oluruz" derler. Allahü teâlâ