İngilizlerinyaptığı zulümler!..

İstanbul'da Hakikat Kitabevi'nin yayınladığı (İngiliz câsûsunun i'tirâfları) kitabında, İngilizlerin dünya Müslümanları için neler düşündükleri hakkında, geniş malûmât vardır. Bunu okuyanlar, İngiliz Müstemlekeler Nâzırlığının sömürgeler bakanlığının, câsûslara verdiği emirlerin dünya Müslümanları üzerinde nasıl tatbik edildiğini ve misyonerlerin faaliyetlerini kolayca anlayabilirler. Kısaca şöyle bildiriliyor:"İngilizler, mağrûr ve kibirlidir. Onlar, kendi şahıslarını ve vatanlarını ne kadar hürmete lâyık görürse, diğer insanları ve memleketleri de, o derece aşağı görürler. İngilizlere göre insanlar üç kısma ayrılır: Birincisi, İngilizler olup, Allahın insan olarak yarattığı en mükemmel mahlûkun, kendileri olduğunu söylerler. İkincisi, beyaz renkli Avrupalı ve Amerikalılardır. Bunların da, hürmete lâyık olabileceklerini kabûl ediyorlar. Üçüncü kısım ise, birinci ve ikinci kısmın hâricinde kalan insanlardır. Bunlar, insan ile hayvan arasında bir mahlûktur. Bunlar, hürmete lâyık olmadıkları gibi, hürriyet, istiklâl ve vatan bunlar için değildir. Bunlar, bilhassa İngilizler tarafından idâre edilmek için yaratılmışlardır. İngilizler, bu gözle baktıkları müstemlekelerdeki yerli ahâli ile birlikte yaşamazlar. Müstemlekelerinin her yerinde, İngilizlere mahsûs kulüpler, gazinolar, lokantalar, hamamlar, hatta mağazalar vardır. Yerli ahâli buralara giremez.İngilizler, kendilerinden olmayanlara hayvanlara bile lâyık olmayan muameleler yapmışlardır. En büyük müstemlekeleri olup, senelerce vahşîce, sadistçe zulmettikleri Hindistân'ın Amritsar şehrinde m.1919 bir gün âyin sebebi ile toplanan Hindûlar, bisikleti ile gezen bir İngiliz kadın misyonerine hürmet etmezler. Misyoner, İngiliz General Dyer'e şikâyette bulunur. General derhâl askerlerine emir vererek, mâbette âyinle meşgul halkın üzerine ateş açtırır ve on dakîkada yediyüz kişi ölür. Binden ziyâde kişi de yaralanarak yerlere serilir. General bununla da iktifâ etmeyerek, ahâliyi üç gün elleri ve