İktisat, rahat geçimin yarısıdır

Müslümanın, hiçbir zaman vazgeçemeyeceği hayat düsturlarından biri de, işlerinde istihâre, istişâre ve iktisat etmesidir. Bu hususta sevgili Peygamberimiz şöyle buyurdular: (İstihâre eden, mahrum kalmaz. istişâre eden, pişman olmaz. İktisat eden, darlık çekmez) Taberani.Bunun için her Müslüman, yapmayı düşündüğü mühim bir işi için önce istihâre yapmalı, sonra yapacağı işini mutlaka bir bilene sormalı, onlara danışarak, işin ehli ile istişâre ettikten sonra karar vermelidir. Malını ve vaktini asla israf etmemeli, bu hususta azami derecede iktisada riâyet etmelidir. İstihare ve istişare hakkında, bundan önce iki makalemizde geniş açıklamalarda bulunmuştuk. İsraf ile cimriliğin ortasına, iktisat veya cömertlik denir. İktisat, ayağını yorganına göre uzatmaktır. Kimseye muhtaç olmadan, başkasına el açmadan yaşamaya çalışmaktır. Geçim hayatında tutumluluk başka, cimrilik başkadır. Kazancında, gelen ile gideni dengelemektir.Malı, dinin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya israf denir. Mürüvvet, faydalı olmak, iyilik yapmak arzusudur. Dine uymayan israf, haramdır. Mürüvvete uymayan israf tenzihen mekruhtur. İsraf, malı helak etmek, faydasız hâle getirmek, faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir.) Bezzar(İktisat eden, sıkıntı çekmez.) Taberânî(Kurtarıcı üç şeyden biri, varlıkta, yoklukta, zenginlikte, fakirlikte, iktisada riayet etmektir.) Beyheki(Tedbirli olmak, geçimin yarısıdır.) Deylemi(Kıyamette herkes, şu dört suale cevap vermedikçe hesaptan kurtulamaz: 1- Ömrünü nasıl geçirdi 2- İlmi ile nasıl amel etti 3- Malını nereden, nasıl kazandı ve nerelere harcadı 4- Cismini, bedenini