Günahlarımız için tövbe etmek bir ibadettir

Peygamber Efendimiz buyurdu ki: "Ey insanlar! Allahü teâlâya tövbe ve istiğfar ediniz. Zîrâ ben, günde yüz kerre Allahü teâlâya tövbe ediyorum." Tövbe etmek, bütün müminlere farzdır. Nûr sûresi 31. âyet-i kerîmede meâlen buyurulduki: (Ey mü'minler! Hepiniz, Allahü teâlâya tövbe ediniz! Tövbe etmekle kurtulabilirsiniz.) Yûnus sûresi 63. âyet-i kerîmede meâlen; (Evliyâ onlardır ki, Allahü teâlâya îmân edip, O'na muhalefet etmekten sakınırlar.) Felah ve kurtuluşların hepsi tövbededir. Her farzın belli bir vakti vardır. Namaz, oruç, abdest, gusül, zekât, hac ve benzeri ibâdetlerin hepsinin vakitleri ve şartları vardır. O vakit gelmezse, o farz ilgili kimseye farz olmaz. Halbuki, zâhiren ve bâtınen her verdiğin nefes için tövbe ve istiğfar sana vâcib olur. İnsanların en büyüğü en iyisi, kıymetlisi olan Peygamber Efendimiz "aleyhisselâm" buyurdu ki: (Ey insanlar! Allahü teâlâya tövbe ve istiğfar ediniz. Zîrâ ben, günde yüz kerre Allahü teâlâya tövbe ediyorum.) Ekseriya insanın her verdiği nefeste bir günah bulunur. Bilhassa dünyaya rağbet edenler için bu böyledir. Bunlar dünyayı severler. Dünyayı sevenler, her günahın başındadırlar. Peygamber Efendimiz "aleyhisselâm" buyurdu ki: (Dünyaya düşkün olmak, günahların başıdır.) Gerçekten bil ki, bir gündüz ve gece 24 saattir. İnsan, her saatte ortalama bin nefes verir. 24 saatte insandan 24.000 nefes çıkar. İnsan bu nefesleri, dünyada haram olan şeylere rağbet ve dünya sevgisi için verince, hepsi ma'siyet, günah olur. Her gün onun hesabına 24.000 günah yazılır. O, bunu bilmez, fark etmez. Hâl böyle olunca bak ki, tövbe ve istiğfar yapmak lâzım mı, değil mi İnsan tövbe edince ve tövbenin şartlarını yerine getirince, onun bütün nefesleri tâat ibâdet ve sevap olur. Şimdi bu sermaye, eğer bu zahmete değerse, tövbenin şartını yerine getirirsin. İnsan tövbe edince