Namaz, günün şeklini değiştirir

İnsan yaratılış itibarıyla değişimden yana bir varlık.

Fakat bazen fıtratında olan bu değişim gücünü ve isteğini unutarak dar kalıpların içerisine kendisini hapsediyor. Alışılmış düşünceler, sabitlenmiş fikirler, kısır duygular içerisinde sürüklenip gidiyor. Kendi akıl, kalp ve ruh dünyasına dışarıdan akıp gelen şeyler eğer sıkıcı ise sıkıntılı, mutluluk verici ise mutlu oluyor.

Fakat insan sıkıntılı dediği anlardan huzur, mutluluk dediği anlardan ise ibret alıcı dersler çıkarabilir. İnsana bu değişim gücünü veren husus ise namazdır. "Sen kalbinle, aklınla, amelinle, gönlünle, kendi âleminin şeklini değiştirirsin. Ya aleyhinde ya lehinde şehadet ettirebilirsin."(21.Söz)

Kalbinle, aklınla, amelinle ve gönlünle bu değişimi yapabilmek için tüm bunlara hâkim olarak tesir edebilen namaz lazımdır. Tüm bu duyguların içerisine yaratılıştan koyulmuş olan değişim ve değiştirebilme gücünü harekete getiren yine namazdır. Bir günün içerisine yaşananları kendi lehimize çevirebilecek etki namaz ile onların zembereğine dokunmaktır.

"Adeta namazın bir elektrik lâmbası ve namaza niyetin onun düğmesine dokunması..." sırrı değişimin anahtarıdır. Nasıl ki bir şifreli kapı ancak şifresinin bilinmesi ile açılır insanın bulunduğu günü kendi lehine çevirmesi de ancak namaz şifresi ile onları açmasıdır. Bugün insanların en büyük sıkıntısı yaşadığı günün içerisinde boğulup gitmesi hatta yaşadığı günü aleyhine sonuçlandırmasıdır. Bu nedenle insanlar günün sonunda akıl, vicdan ve ruhlarında büyük bir ağırlık ve manevi mesuliyet hissetmektedirler. İnsanların gerginlik ve hoşnutsuzluğu da bundandır. Öyle bir şey eksiktir ki onun yerine hiçbir şey dolduramaz. İşte o eksiklik namazdır. Ne mutlu değişimin sırrının nerede olduğu keşfedebilenlere...