Kanûni'nin Mısır'ı teftiş ettirmesi (1524-1525)

Babası Yavuz Sûltân Selim'den kalma Vezir-i Âzâm kıymetli devlet adamı Piri Mehmet Paşa'yı çok büyük maaşla emekli ettiğinde; yerine gelenek ve teammüllere aykırı olarak hasodabaşısı İbrahim Paşa'yı Vezir-i Âzâm yapan Kânûni, bu göreve gelmesi beklenen 2. Vezir Ahmet Paşa'yı da 18 gün sonra kendi talebi doğrultusunda Mısır Beylerbeyliğine atamıştı. Ahmet Paşa'yı bu göreve talip olmaya iten neden, kendisinden daha düşük bir görevden gelen 28 yaşındaki İbrahim Paşa'dan emir almak istememesidir. Mısır Beylerbeyliği devletin en büyük eyâletidir ve doğrudan Türk Hâkânına bağlıdır. Ahmet Paşa Mısır'da göreve başladıktan sonra, Mısır hazinelerinin zenginliğini görünce, buranın câzibesine kapılır ve bir müddet sonrada memlûk ve kölemenlerden etrafına topladığı askerlerle Mısır'a sûltân olmak için isyan eder. Kânûni; henüz fethedileli 6 sene olmuş Mısır'da böyle bir isyan karşısında önce şaşırmış, sonra Ahmet Paşa'nın başının kesilmesi için kesin emir vermişti. Verdiği bu emir, Kahire'de bulunan 5 bin Osmanlı Askerinin şehit olmasıyla akâmete uğrasa da kısa süre içerisinde Ahmet Paşa'nın yardımcısı Kadızâde Mehmed Bey tarafından halkın yardımıyla icra edildi. Halkın, devletin yanında yer aldığını gören kölemen ve arap askerler tarafsız kalarak Ahmet Paşa'yı yalnız bıraktılar. Bu da Mehmed Bey'in işini kolaylaştırdı. Sığındığı arap şeyhi de Ahmet Paşa'yı kurtaramadı. Ahmet Paşa'nın kesik başı Kahire'de Züveyle Kapısında bir müddet sergilendikten sonra İstanbul'a gönderilirken, isyanı bastırmak için yola çıkan Ayas Paşa da İstanbul'a geri çağırıldı. Ancak Kânûni