Osmanlı'da Karadeniz-Hazar Kanal Projesi (1569)

HarzemHân'ı, I. Muhammed'in elçileri geldikleri İstanbul'da huzura kabûl edilecekleri için çok heyecanlıydılar. Çünkü, Cihân Padişahı ve İslâm Halife'si Sultân II. Selim Hân'la görüşecekler ve beraberlerinde getirdikleri mektubu takdim edeceklerdi. Öylede yaptılar. Mektubu saygı ve hürmetle sundular. Hacı Muhammed Hân mektubunda; İran'ın, Türkiye ile Türkistan arasındaki yolları kestiğini, Türk hacılara dahi geçiş izni vermediğini ve bu geçişin temini için, zâten bir Türk şehri olan Astırahan'ı Rus işgâlinden kurtararak bu bağlantıyı sağlaması gerektiğini yazmıştı. II. Selim Hân'ın kafasındaki düşünceler daha bir netlik kazandı. Çünkü hayalinde Hazar Denizi ile Karadeniz'i birleştirmek vardı. Bunun için, Azak'tan Karadeniz'e dökülen Don Irmağı ile, Türk şehri Astrahan'dan Hazar'a dökülen Volga'yı birbirlerine en yakın bölgeden 50 km. kazarak birleştirmek gerekiyordu. Böylelikle 950 km.lik mesafe olan Hazar-Karadeniz arası, iki nehir üzerinden birbirlerine bağlanmış olacaktı. Kendisini bu projeye sevk eden en önemli husus ise Anadolu ile Türkistan'ı birleştirmek fikriydi. Bunu ateşleyen ise HarzemHân'ı I. Hacı Muhammed'in II. Selim Hân'a İstanbul'a gönderdiği elçileri ile ulaştırdığı İşte bu mektup olmuştu. Mektubu dikkatle okuyan Türk Hâkân'ı, kızı İsmihanSultân ile evli SadrâzamSokolluMehmed Paşa'yı çağırmış, babası KânûniSultân Süleyman'a da baş vezirlik yapmış olan damadına, 1556'da Astırahan'ıişgâl ederek oradaki Türk Hanlığını yıkan Rus hâkimiyetinin kırılması için derhal hazırlıkların yapılmasını emretmiş, akabinde ise bölgede yaptırdığı