Doğu Türkistan Cumhuriyeti'nin kuruluş yıldönümünde yeni devlet arayışları (12 Kasım 2022-Paris)

Önceki gün "Doğu Türkistan Kurultayı" için geldiğimiz Paris'te bir dizi görüşmeler yaparak, Kanada'dan Avustralya'ya kadar geniş bir coğrafyadan gelen delegelerin nabzını tutmaya çalıştık, istişâreler yaptık. Uçağımızın tekerleği Paris'te havaalanının sert zeminine yumuşak iniş yaptığında kurultayda bizleri nelerin beklediğini bilmiyorduk. Bildiğimiz tek şey Paris'te önemli kararların alınacak olmasıydı. Bunların en önemlisi yıllardır varlığını yürüten Doğu Türkistan Cumhuriyeti'nin sürgündeki hükümetinin yeniden yapılandırılması kararı idi. Çünkü Çin'de 1912'de Qing Hanedanlığı'nın yıkılmasından sonra bütün Türkistan Halkının en büyük ideali bağımsız bir devlet kurmaktı. Bilindiği gibi, Çin'de hanedanlık yıkılınca 1912'de Moğolistan sınırına yakın Doğu Türkistan'ın Kumul Dağları'nda Uygurlar Timur Halife önderliğinde mücadeleye başlamış, Timur Halife'nin hileyle Çinliler tarafından şehid edilmesiyle duraklamış, önemli bir başarı elde edilemediyse de kıvılcım ateşlenmişti. Enver Paşa'nın bölgeye gelerek işgâlci bol şeviklere karşı Türkistan'ı Sovyet işgâlinden kurtarmak için 8 Kasım 1921'de başlattığı destansı mücâdele kısa zamanda karşılık bulmuş, Başkomutan olarak Türkistan Bölgesinin büyük bölümünü Ruslardan temizlemişti. Enver Paşa komutasındaki Türkistan Ordusundan ağır darbe yiyen Ruslar 19 Nisan 1922'de barış teklifinde bulunmak zorunda kaldı. Ancak Enver Paşa, "işgâlci son asker Türkistan'dan çekilmedikçe barış masasına oturmam" diyerek Rusların teklifini reddetti. Fakat 4 Ağustos 1922'de