Halime Gürbüz

Türkiye

Şeytan kulağına kurşun!

Efem, çoban köpeklerinin kulağını keserlermiş ki; hem uykusunda gece yağmur yağarsa yağmur suyu kulağına girsin, uyansın hem de geceleri sürüye saldıracak kurt olursa, kulağını kapatıp uykuya dalmasın, kurdun sesini duyabilsin diye. Herkesten önce her şeyden haberi olan, uyanık insanlar için kullandığımız 'Eski kulağı kesiklerden' deyimi buradan ge

Derler

Derler efendim derler.Yaranamazsın da aklanamazsın daÇalışkan olursun inek derler,Akıllı olursun çakal derler.Erken yatarsın tavuk derler,Geç yatarsın gece kuşu.Sesin güzelse bülbül derler,Kötüyse karga.Uysal olursan koyun derler, Olmazsan yularsız at.Saf olursan sazan derler,Kurnaz olursan tilki...Gençken süt kuzusu derler,Yaşlanırsın dinozor.Yava

Düşünmek gerek

Cahillik üç türlüdür:Hiçbir şey bilmemek, gerekeni bilmemek ve bir sürü gereksiz şeyleri bilmek.Thomas FullerYavuz Sultan Selim Han ve ordusu sefere çıkmış. Uzunca bir müddet yol aldıktan sonra, etrafı elma ağaçlarıyla çevrili bir yerde dinlenmeye çekilmiş ordu, bir müddet dinlendikten sonra da tekrar yola koyulmuş.Biraz yol aldıktan sonra, Yavuz S

Fıtrat

Dört tavuk, bir kartal yuvasına gidip bir yumurta çalarlar. Yumurtayı kümese getirdiklerinde, diğer tavuklar gördükleri bu yumurtanın çok büyük bir tavuğa ait olduğunu düşünürler. Zaman geçer, yumurtayı getirenler de unuturlar, onlar da bu yumurtanın büyük bir tavuğa ait olduğuna inanırlar.Günün birinde kuluçkaya yatan tavuğun altındaki o yumurta k

Bir yerden tanıdık geldi mi

Moğollar, Buhara'yı kuşattıklarında, halkın direnişi yoğun ve kuvvetli olduğundan uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han, Buhara halkına bir haber gönderdi:"Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz!"Müslümanlar ikiye ayrıldı. Bir grup; "Asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, k

Not defteri

Bir adım daha atamayacak kadar yorulduğumda, Hume'nın şu sözü aklıma gelir:"Eğer burada durup, daha ileriye gitmeyeceksek niçin bu noktaya kadar geldik"Yeri geldiğinde bir bakış, yeri geldiğinde bir sükût, yeri geldiğinde tek bir cümle ciltlerce kitaptan daha çok şey anlatır. Tıpkı bu not aldıklarım gibi:"Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli

Deyimler nasıl dendiler

Mevzu adlı karıncalar değil mirim, arkamızdan dönen dolaplar... Dönsün dursun bakalım, biz bilgi birikimimizi arttırıp deyimin anlamına ve çıkış noktasına odaklanalım.Gizli işler çevirmenin karşılığı olarak kullanılır 'dolap çevirmek' deyimi. Eskiden vezir, sadrazam, paşa gibi ileri gelen veyamal varlığı iyi olan kişilerin konakları olurdu. Bu büyü

Hatırlamakta fayda var

Unutuluyor Konuşulmayan bir dil, pratik yapılmayan yetenekler, kullanılmayan bilgiler Pek tabii ki hepsini biliyoruz. Zamanında öğrenmiştik, öyle yetiştirilmiştik, uygulardık bilirdik. Peki ya şimdi Şartlar mı öyle gerektirdi, bile isteye mi terk edildi, yoksa sadece ihmal miydi bilinmez ama unutuldukları net! Yine yeniden eski bir nasihatnameyi te

Aç gözünü, açarlar gözünü!

"Düşmanın en büyük hilesi, dostluğudur..."Sadi ŞiraziMısır'ın bir köyünde tarım mühendisi olarak çalışan bir adam, Kahire'ye gitmek üzere trene bindi. Yanına, köyün yaşlı çiftçilerinden biri oturdu. Mühendis, çiftçinin ayakları arasında bir çuval olduğunu fark etti ve yol boyunca çiftçi, on beş dakikada bir çuvalı çevirip içindekileri karıştırıyor,

Gülümse

Uçakta pilot aniden hostesleri çağırmış ve demiş ki; "Uçak düşmek üzere. Tüm yolculara atlamalarını söyleyin. Şu anda deniz üstündeyiz ve denize çok yakın uçuyorum, atlarlarsa kurtulma şansları var, ama atlamazlarsa herkes ölecek!"Tabii, böyle bir şeyi insanlara yaptırmak çok zor. Hosteslerden en akıllısı düşünmüş taşınmış, 'Herkese uygun bir dille