Umut

EKONOMİYİ, savaşları, virüsleri yönlendiren bir dünyanın yeni sahipleri olarak görenler vardır. Ürettikleri teknolojiyle birlikte kendilerine ölümsüz bir yaşam biçimi geliştirdiklerini düşünenler. Onlarda kader yoktur Allah yoktur, para vardır silah vardır! İklimleri değiştirmek, virüsleri kademeli olarak düzenlemek ve dünya nüfusunu dizayn etmek vardır. Elindeki bez bebeği büyüten bebekleri bile gözden çıkarmalarında sakınca yoktur. Onlar dünyanın zengin aileleri ve zalimleri olarak, her şeyi kontrol altına alırken "yavşak bir politikayla" insancıl söylemlerin arkasına gizlenir ve ülkeleri uzaktan kumanda ederler. İnsanlara; "bize karşı yapabileceğiniz hiçbir şey yok" gücünü sergilerken, şifreleri kırmamıza gerek bile duymazlar. Buna korku ekonomisi denir! Oysa böcekler bile kendilerini yok eden ölümcül ilaçlar karşısında birçok can kaybı verdikten sonra o ilaca karşı koyacak gücü oluştururlar. Bizlerin sarmaşık gülleriyle mutlu olduğu bir dünyadan, teknolojinin kalleş ve acımasız dünyasına yol alınmışken, geçmişin masumiyetini öldürenler geleceği yaşanır kılar mı Silahlara harcananların milyonda biri çocuklara harcansa dünya yaşanılır olurdu da kimin umurunda! Şeytanın vücut bulmuş kimliklerine yatırım yapanlar, insanların düşünce gücüne bile hükmederken, dünyayı parmak ucunda oynatmanın keyfini onlardan iyi kim bilir! Koronavirüs demo'ydu, gerçek şarkılar belki 10 yıl sonra. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı fragmandı, asıl film filmin içinde belki. Putin'in, Biden'ın Bill Gates'in şeytan olmadığına dair hiçbir belge mevcut değilse, Arap ülkelerinin ağaları için "kendilerine dokunmayan şeytanların" ellerini öpmek caizse, bu dünyada cenneti aramıyoruz ama zerre kadar insanlık da kalmayacak ya ona yanıyoruz! Soru: Dünya nüfusundan 1 milyar insanı yok etmek üzerine kurulu senaryolarda, şeytanlık en karanlık yüzüyle karşımıza dikilirken çocukların bu dünyada geleceği olabilir mi Cevap: Olabilir! Onlara bütün saldırılara karşı koymanın pozitif düşünce gücünü aşılamamız lazım. Sanal dünyada arazi kapmanın derdine düşenler, bizdeki son pozitif düşünce kırıntılarını zimmetlerine geçirse de çocuklara umut ve cesaret vermeliyiz. Onların