Tebrik!

TEKNOLOJİK trenlerin frenleri tutmuyorsa siz kendinizi tutun, sosyal medya mezbahalarında yeriniz olmamalı. Nostaljik ruhunuz ayaktaysa eğer! Hayat bir mücadele ama başkalarını devirerek ayakta kalmak duygusunun insanlıkta asla yeri yok. Başkalarının çiçeklerini sulamaktır hayat, başkaları sizin çiçeklerinizi kurutsa da. Bugünün "anahtar" cümlesi; çaldığınız kapılar açılmadı diye sizin de başkalarına kapıları kapatmanız gerekmiyor. Yumurta kapıya dayanınca zaten iş işten geçmiş demektir. Çocukların üzerini aile yadigarı geleneklerle örtün. Asla üşümezler günü gelince de sizi kara kara düşündürmezler. Hal ve gidiş derslerinin ortadan kaldırılmasından sonradır, uyuşturucunun okul kapılarına dayanması. İçiniz sıkılırsa bir dostunuzu arayın, birinin omuzuna yaslanmaktan da korkmayın. Öyle bir omuz bulabilme ihtimalini çoğaltmak için sizdeki omuzun vefasını sorgulamayı da unutmayın. Başkalarının kanlı parasını sayacağınıza yerinizde sayın. Çünkü kirli para her türlü kötülüğe müsait olanların gelişimini hızlandırıyor. İçinizdeki çocuğu hırpalamak kendi tasarrufunuzda olabilir ama bunun bedelini ödemek zorunda olduğunuzu da unutmayın. Çocuk kalma hevesini kaybedenlerin hevesi de kursağında kalır. Arada bir lösemili çocukları ziyaret edin. Onlar kimseyi çağırmaz sadece gelmelerini bekler. Onların saçları da yoktur suçları da ama onları mutlu edecek ipuçları sizdedir emin olun. Hayata poz vermek için gelenlerle, kellesini koltuğunun altına alıp yürüyenler arasındaki farkı hissedin. Kaybetmeyi göze alanların kazandığı onur hala insanlık kitaplarında yazıyor. Bazen hayat kurtarırken kahraman olur insan bazen hayatını verirken. Popüler olduğu için asla! Açgözlü bir zenginin berberi olduğunuzu hayal edin, "sizin vicdanınızı kim tıraş ediyor" diye sorun. Saçlarına yüklenen elektrikten kaç para kazandığını da sorun, çünkü onlar sinekten bile yağ çıkartırlar. O açgözlü zenginler karşınızda başını eğerken "dik dur" deseniz de duramazlar.