Tavşan!

TÜKETİM alışkanlığını değiştirmekle birçok şeyi değiştirmek mümkün ama hala çılgınız ve hala umarsız. Cazibe davetli misafir. Teknolojinin arama motorlarında bilgi para etmiyor ama yeni telefonların fiyatları şu sıralar bir numara. Tüketim; küresel tacizin her dile çevrilen tanımlamasıdır Rollerini tanıyanlar konu marka olduğunda "yabancılık" çekmez! Yolunacak kaz pozisyonu almakla, sözde hayvan haklarını savunup kaz tüyü montlara 2 bin dolar ödemek kardeştir! Yaşadığı hayatı; dizi yıldızlarının düğün sahnelerine benzetenler de çoktur. İhtiraslarına vidalanmış olanlar için, "günlerdir kuru ekmek yiyen bebelerin hükmü yoktur" dersem, düş hacmim zayıflamış sayılır, demode halim öne çıkar. Ben de derim ki "çocuklar özne olduğunda modanın canı çıksın!" Alarm çalıyor hayat çıkışlar kapalı. Birileri bir giydiğini üzerinden çıkaramıyor, başkaları müsriflikte tulum çıkarıyor, bir giydiğini bir daha giymiyor. Birileri artan kiraların karşısında boğazına dolanan ipi okşuyor, başkaları kiralara zam yaptıkça yatlarda halay çekiyor. Garibanı tüketmek de şimdiki zamanın yasalarından biri çünkü. Tüketimde asıl tehlike gıda! Açık büfe sabah kahvaltıları çok moda. Masanın üzerinde bir anda 25 tabak. İnsanın karnını doyurması için değil gözünü doyurması için hazırlanmış sofralar. Bir çatallık canı olan tabakların içinde kalanlar ihtimaldir ki çöpe atılacak. Avrupa'daki hiçbir otelde göremediklerinizi bizim otellerdeki açık büfe savurganlığında görebilirsiniz. "Parası çok olanın insani düşünce gücü yoktur" cümlesinde haksız bir harf bulan varsa, "açık açık" hesaplaşalım! Onların masalarında santimetre kareye iki tabak düşüyorsa, pandemiden sonra gıda üzerinden yeni bir savaşa hazırlanan dünyayı dert etmek bizlere düşsün. Tüketmek; şimdiki zamanın virüsüdür! Ahlak, namus, şeref gibi değerlerin bile kolayca "tüketilmesinin" insanları ilgilendirmediği bir ülkede, müsriflik kana karışmış demektir. Nasılsa bize bir şey olmaz! Olanlar oldu da unutkanlığını