DÜN Takvim Gazetesi'nin 29'uncu kuruluş yıldönümüydü. 29 yıldır bu gazetede çalışıyorum. Takvim Gazetesi benim için her zaman yeni olan "eski sevgili." Kendimi huzur içinde hissettiğim evim.

Onca zaman içinde patronlarım da değişti. Yanındayken kendimi rahat hissettiğim en sıcak insandır Sayın Serhat Albayrak.
Geçmişte çalıştığım patronların hakkını yemiş sayılmam; merhametine tam puan verdiğim tek patrondur Serhat Albayrak.
Sirenlere kulak vermekte üstüne yoktur. Hele sağlık sorunlarında.

Çalışan arkadaşlarım sanki seçilmiş de bir araya gelmiş iyilik topluluğu.
Kendine has bir tarzı vardır Takvim Gazetesi'nin. Sevgili Ergün Diler'de bakıp göremediklerimizin farklı bir bakış açısı vardır. İnsani yanı çoktur, habercilikteki kıvrak zekasıyla renkli bir pencereden okuyuculara el sallar.
Yazı İşleri Müdürleri Emre Şahin ve Mehmet Ali Akada, basın dünyasında ender bulunan iki emekçi, iki gerçek dost ve iki hamarat arı. Yıllardır aynı paragrafın içindeyiz.
Magazin bölümünde çalışan arkadaşlarımın en zor zamanlarda bile yaratıcı güçlerini nasıl konuşturduklarını yıllardır izliyorum.
Spor bölümü benim çilekeş arkadaşlarım. Sevgili Onur Özkan'ın liderliğinde geceleri gündüzleri birbirine karışır da hiçbirinin sesi çıkmaz. Maç günlerinde baskıyı yetiştirmek için gösterdikleri çaba olağanüstü.
Ekonomide Faruk Erdem'in önderliğinde verilen emeklerin zayi olmadığını görüyorum. Başka gazetelerin okuyucularının bile ekonomide takıldıkları konuda sığındığı bir limandır Faruk Erdem.

İsimsiz kahramanlarımız var.
Bilgisayar başında gazetenin mimarları mühendisleri.
Aydın Hamza, Rafet Tercanlı, Doğan Savaş, Ayhan Yıldız, Serkan Özkaya, Hilal Bulut, Rabun Güreş, Çığıl Ön Yener, Filiz Atasayar, Muharrem Yağız, Onur Koçhan, Burçin Yalınkılıç, Veysel Yıldız, Emrah Karalinç, Evren Alparslan, Gökhan Kaya, Özcan Elmalı, Ömer Kahraman, Muhammed Güneroğlu, Abdullah Çelik, Mehmet Aydın ve bizim hanımefendi asistanımız Deniz Akyüz.
Hepsi de gazetemizin nar çiçekleri.
Hepimiz aynı kaderin yolcularıyız.

Sayın Serhat Albayrak gibi özel bir insanla çalışmak da böyle dostlara sahip olmak da benim için gururdur.
29 yıl uzun bir zaman. Sadece köşe yazılarımı değil en güzel şarkılarımı da bu gazetenin bilgisayarında yazdım.
Böyle günlerde unumu suyumu gazetedeki arkadaşlarımın taşıdığı yaşlı bir değirmen gibi hissediyorum kendimi.