Aşk ve yağmur!

AŞK belasını arayan bir militandır, yağmur mülteci. Aşk bir akıl hastalığıdır, yağmur ahmakları bile ıslatma ustalığı. Aşk iki kişinin yazdığı kaderdir, yağmur camlara vuran ritmik bir seramik sanatçısı. Aşk bazen kibritçi kızların aşk oyuncağıdır, yağmur evlerin önünde biriken sulardaki çamurlu oyuncağı. Aşkta omuzlarına yaslandıklarımızla kalırız, yağmurda ıslandıklarımızla. Aşktan sonra bütün boyalar akar, yağmurdan sonra gökkuşağı çıkar. Aşkta bazen denize düşen yılana sarılır, yağmur ne kadar yağsa da denize bir şey yapamaz. Aşk yangın yürekte har olur, yağmur güneşte buhar olur. Aşk tutkunun rengine boyar düşlerini, yağmur hüznün rengini tanımlar. Aşk imzasını nikah masasında atar, yağmur karanlıklarda şimşekle imza atar. Aşk üstünlük kurma savaşıdır, yağmur bir saçak altına sığınma telaşı. Aşk kalbin can suyudur, yağmur toprağın. Aşkın gözleri su toplar yağmurun elleri kara bulutlarla tokalaşır. Aşk bazı yüreklerde temelli kalır, yağmur "gümüş dere durmaz akar!" Aşkın felsefesi insanın başında esen yeldir, yağmurun felsefesi sel. Aşk bazen kaçmak zorundadır yağmurun korkaklıkla işi yoktur. Aşk yürekleri kilitler yağmur trafiği, aşk kül tablasını doldurur yağmur barajları. Aşkın müziği ruhtan duyulur, yağmurun melodisi camlara vurur. Aşk insanı kurgular, yağmur her tanesinde kendi gerçeğini vurgular. Aşkta pembe panjurlu ev projesinin suya düşmesinin yağmurla ilgisi yoktur. Ama yağmurun başlamasının aşkla ilgisi vardır, yağmurun sesinin aşka davet ettiği gerçeği sebepsiz değildir. Aşk da geçicidir bazen yağmur da. Aşkın şerefini asalet korur ama yağmurun sefaletinden korunmak zordur. Aşk bazen çamura batar. Yağmur çamurlu sokakları yeniden temizler ama kirli bir aşkı hiçbir yağmur temizleyemez! Aşk giden birinin ardından gözlerdeki yaşlarla biten filmin son sahnesidir.