Fatma Çelik

Yeniçağ

Bir popülist nasıl mağlup edilir

Daha önce popülist Başkan Jair Bolsonaro'nun mağlubiyetinden bahsetmiştik. Avrupa'da popülistler hâlâ yükselişteyken, (hatırlarsanız) Macaristan seçimlerinde Orban'ın seçim zaferinden dersler çıkarıyorken, şimdi gelin bir de popülist bir liderin alt edildiği Brezilya seçimlerinden dersler çıkaralım Pek tabii, Brezilya ve Türkiye arasında kültürel v

''Kaybetse de gitmez'' diyenlere

156 milyon seçmen bulunan Brezilya'da, geçtiğimiz hafta seçimler gerçekleştirildi ve Luiz Inacio Lula da Silva, bilinen adıyla "Lula" az farkla da olsa mevcut Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'yu mağlup etti. Bolsonaro, seçimler öncesinde tıpkı ABD eski Başkanı Donald Trump gibi, seçimleri kaybetme ihtimaline karşı sonuçları tanımayacağına, zira, eğer

Nasıl olacak bu anayasa değişikliği

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüne yasal güvence getirme çağrısı üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Haydi sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim. Öyle mi, parlamentoda bu iş çözülemiyorsa millete götürelim, kararı millet versin" çıkışıyla, genel seçimlere (resmiyette) yedi ay kalmışken ve halihazırda seçimlere yönelik kampanyaların

İktidarın söyleyecek yeni bir şeyi kalmamış

Davet edilen muhalif gazetecilerin davete icabet edip etmeyeceklerinin dahi etkinlikten daha fazla konuşulduğu Türkiye Yüzyılı etkinliği gerçekleştirildi. Açıkçası, şahsen söz konusu etkinlikten umut verici bir cümle duyacağımız yönünde bir beklentim yoktu. Bu açıdan beni şaşırtacak bir şey yaşanmadı ancak umutla, heyecanla veyahut 'acaba ne açıkla

Hodri meydan siyasetinde ''referandum'' tehlikesi

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüne yasal güvence getirme çağrısı üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadelerle referandum çağrısında bulundu: "Haydi sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim. Öyle mi, parlamentoda bu iş çözülemiyorsa millete götürelim, kararı millet versin" Cumhurbaşkanına yakışmayan bu üslubu bir kenara bırakalım, ilgi

Üst düzey kamuşahsiyetlerinin incinen itibarı

Haftalardır üzerine konuştuğumuz sansür yasası, sonunda Meclis'ten geçti ve Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlük kazandı. Artık Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın bünyesinde nur topu gibi bir de "Dezenformasyonla Mücadele Birimi" var. Son yazıda medyadan kaldırılan yolsuzluk haberlerinden bahsedince, haklı olarak, bazı okuyucularımın aklına

Yolsuzlukla Mücadele (2): Medya

Yolsuzluk mücadelesine Pazar günü kaldığımız yerden devam edelim Yolsuzluğun en öz tanımı, kamu gücünün (maddi veya manevi) özel bir çıkar için suistimal edilmesidir. Ancak takdir edersiniz ki, bürokrasiler gizlilik içerisinde çalışırken, yozlaşmanın ortaya çıkarılması da oldukça zor. Dolayısıyla yozlaşmış kamu görevlilerinin araştırılması ve tespi

Yolsuzlukla Mücadele (1): Kurumsal yapı ve işleyiş

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TÜGVA'nın 5. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmasında, "Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, Allah'ın izniyle yoksulluğun olmayacağı bir Türkiye'yi biz hallederiz. Şu an itibarıyla onun hazırlığı içindeyiz" dedi. Siyasetteki 20 yıllık iktidar döneminin ardından "şu an itibarıyla" yolsuzluk, rüşvet ve yoksullukla mü

Dezenformasyon mu misenformasyon mu

Dezenformasyonla mücadele yasası, madem bu hafta da Meclis'in gündeminde yer alacak, o halde, söz konusu yasayı incelemeye Pazar günkü yazıda kaldığımız yerden devam edelim. O yazıda, mevcut hukuki güvensizlik ortamı nedeniyle yasanın endişe uyandırdığından bahsetmiştik, bugün de yasa içerisindeki en tartışmalı, hukuken de en sorunlu düzenlemeye de

Bu yasa neden endişe veriyor

Meclis açılır açılmaz, kamuoyunda bilinen adıyla "dezenformasyon yasası"na eğildi. Söz konusu yasayı daha önce başka açılardan ele almıştık, sanırım bir süre daha gündemde olacak bu yasayı ve etkilerini değerlendirmeye devam edeceğiz ancak bugün, neden bu yasanın eleştirildiği hususuna değinmek istiyorum. Şöyle başlayalım: Sosyal medyada yanlış bil