Siyasette unutulan hatırlandı: Uzlaşı kültürü

Dünya tarihinin en önemli komutanlarından biri olan Napoleon, "Her şeyi konuşabilen insanlar, her şeyin üstesinden gelebilirler" demiştir. Geçtiğimiz günlerde bir araya gelen 6 liderin fotoğrafı, aklıma Napoleon'un bu sözünü getirdi. Yuvarlak bir masa etrafında bir araya gelen, farklı ideolojilere öncelik veren 6 siyasi partinin 6 liderinin fotoğrafı, öncelikle, "her şeyin üstesinden gelinebilmesi" ihtimalinin resmiydi. Üstelik bu resim ve toplantının sonucunda tarafların mutlu ayrılması, Türk siyasetinde uzun süredir unutulan -ve aslında siyasetin olmazsa olmazı olan- bir şeyi daha hatırlattı: Uzlaşı kültürü. Uzlaşı kültürü Bilindiği gibi, demokrasinin temelinde güçler ayrılığı ilkesi bulunur. Güçler ayrılığı, güçlerin birbirini dengelemesi ve frenlemesinin yanısıra, güçlerin uzlaşarak, hoşgörü ve iş birliği içerisinde hareket etmesine de hizmet eder. Dolayısıyla toplumsal etkileşimi yüksek, katılımcı, çok sesli bir yapıyı ortaya çıkarır. Özetle, arzu edilen (çoğulcu) demokrasi biçimine ulaşmayı sağlar. "Ben bilirimciliğin", "ben yanılmamcılığın", "ben geri adım atmamcılığın" olduğu yerde, uzlaşı kültürü yaşayamaz. Dahası, uzlaşı kültürünün sağladığı gelişim de yakalanamaz ve bu anlayışla yönetilen ülkelerde geriye gidiş kaçınılmaz olur. Bugün Türkiye'de had safhaya ulaşan yaranma ve kayırmacılığın arkasında bile, uzlaşı kültürünün olmaması yatar. Zira, uzlaşı kültürü olmayınca, karşıt fikrini açıklamaktan imtina edenler çoğalır ve yaranma eğilimi baş gösterir. Seçim savaşı Elbette ki siyaset, rekabeti barındırır ama rekabet, düşmanlığı barındırmaz. Siyasi rekabet bir savaş, karşıdakiler