Fatih Selek

Türkiye

Helalleşme öyle olmaz!

Kemal Kılıçdaroğlu, bayramlık ağzını açtı. Kendisini suçlayan CHP'li gazeteciUğur Dündar'a açık mektupla verdi veriştirdi.Öyle bir mektup ki, muhafazakâr mahallede 'Zeus'u böylesine"döven"bir yazı daha yayınlanmadı.Kim derdi ki CHP'nin eski de olsa bir genel başkanı çıkacak ve"Gün geçmiyor ki cümlesiyle başladığı her haber programında, fonda gerili

Biraz eleştiri: Medya nasıl kaybettirdi

Bir haftadır"Mahallîseçimde AK Parti neden kaybetti"değerlendirmeleri yapılıyor.Herkesin bir gerekçesi var. Kimi'pahalılık yaktı'diyor, kimi emeklilerin küstürüldüğünü söylüyor.Kimine göre sebep şımarıklık, kimine göre kötü aday tercihi...Elbette sebep, tek değil. Kimse dillendirmiyor amaiktidar medyasıda kaybettirenler arasındaydı.Eskiden Mine Kır

CHP kazanmadı, AK Parti kaybetti

Cumhuriyet Halk Partisi ve bileşenleri bundan on ay önce ağır bir hezimete uğramışken...CHP içinde liderlik kavgaları yaşanıyorken...Psikolojik üstünlüğü AK Parti kanadı elinde bulunduruyorken...Mahallîseçimde Cumhur İttifakı nasıl bu kadar büyük gerileme yaşadıKıyılara hapsedilen CHP nasıl dip dalga oluşturup birçok büyükşehri kazanarak, için için

O ne harcama! Korku dağları aşmış!

Yerel seçimde son düzlüğe yaklaştık. Adaylar inanılmaz bastırıyor. İstanbul'da daha evvel benzerine rastlanmamış bir görüntü hâkim.Medya Takip Merkezi'nin listesine göre en çok televizyon reklamı veren'marka'sıralamasındaİBB ilk beşte.İki hafta önce açık ara öndeydi. Oluk oluk para harcanıyor yani.Seçmene dağıtılan'hediye'çantaları görülmemiş ölçüd

Kurum'un iki rakibi!..

Genel seçim öncesi Erdoğan'ın kazanma ihtimali muhalif kesimi çıldırtıyordu. Köşelerden, ekranlardan"Ekonomi bu durumdayken Tayyip nasıl kazanır"diye veryansın ediyor; seçmeni bilgisizlik, cahillik ve ideolojik körlükle suçluyorlardı.Oysa o sıra Erdoğan birbiri üstüne açılışlar yapıyor, EYT gibi çeyrek asırlık problemi depremin ağır yüküne rağmen ç

Dizilerin gücü doğru kullanılıyor mu

İngiliz The Economist dergisinde iki hafta önce Türk dizileri üzerine dikkat çekici bir analiz çıktı. Türkiye'nin dünyanın en büyük üçüncü dizi ihracatçısı olduğu belirtilen haberde, dizilerin "Osmanlı bakiyesi Türkiye'nin imajının güçlenmesinde yardımcı olduğu"na dikkat çekildi. Bu hakikati biz de gittiğimiz ülkelerde müşahede ediyoruz. "Ben Türk'

Uzak coğrafya notları: Büyüyen, güçlenen, ilgi çeken Türkiye...

Mexico City Ne zaman yurt dışına çıksam aynı düşüncelere kapılıyorum. Fakir coğrafyalara gittiğimde ülkemizin büyüklüğünü bir defa daha anlıyor, onların yüzlerinin bir şekilde Türkiye'ye dönük olduğunu görüyorum. Gelişmiş ülkelere gittiğimde ise onlardan hiçbir eksiğimizin olmadığına şahit oluyorum. İki hâlde de gurur duyuyorum. Bir haftadır Lat

Gönül yapmaya geldik

Tiran Medya hakikatleri yansıtma konusunda iyi bir sınav vermiyor bir süredir. Sosyal medyadaki bilgi kirliliği, çağın en büyük problemi hâline geldi. Haberciliğin özü de esası da "teyit" oldu artık. Peki küresel medya çeteleri dünyaya manipülasyonlarla kendi gerçeklerini dayatmaya çalışırken biz teyit mekanizmasını nasıl kuracağız Asli hinterlan

Dizilerdeki başörtülüler: Meğer reytingi varmış!

İlk tartışmayı 2011 yılında Hürriyet'te Tuna Kiremitçi başlatmış "Söyleyina dostlar: Kadınlarımızın yarısı başörtülüyse niye dizilerde hiç başörtülü esas kız yok" diye bir yazı yazmıştı.Başörtülü yazarlardan Esra Elönü "Reytingimiz yok be abi!" şikâyetinde bulununca çarşı karışmış, sağlı sollu birçok yazar mevzuya dalmıştı.Ertuğrul Özkök, "Dizilerd

Skandala bak: İmamdan insan hakları dersi!

Millî Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı bu yılbaşında bir proje başlatıyor.İsmi kısaca ÇEDES. Yani "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum".Proje CHP medyasının bir süredir hedefinde.Cumhuriyet gazetesi hemen her gün bir "haber" yayınlıyor.Geçen gün şöyle bir başlık kullandılar: İmamdan insan hakları