Faruk Çakır

Yeni Asya

İşte çare

Ülkelerini terk ederek başka ülkelere gidenlerin ortaya çıkardığı problemler sadece ülkemizin değil, başta Avrupa olmak üzere bütün dünyanın derdi.Doğudan batıya devam eden bu göçler, son yıllarda Türkiye'nin de birinci gündem maddesi haline geldi. Eskiden Avrupa ülkeleri için duyduğumuz haberlerin benzerlerini artık ülkemiz için duyuyoruz. Bu had

Ekonomi düzelsin istiyor musunuz

Senelerden beri ekonomik krizle boğuşan bir ülkede yaşayanlara "Ekonomi düzelsin istiyor musunuz" sorusu sorulsa elbette büyük çoğunluk, "Böyle soru mu olur Elbette düzelmesini isteriz" şeklinde cevap verir ve bu da 'doğru' bir cevap olur.Peki, ekonominin düzelmesini isteyenlerin yapması gereken ilk iş nedir Akla 'ekonomik adımlar' gelse de esas me

Gazze'yi unutmak mı

Dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan Müslümanların tamamının derdi vardır, ama Gazze'deki dert çok daha önemli.Çünkü Gazze'de devam eden İsrail zulmü sınırları çoktan aşmış durumda. Devam eden savaş sebebiyle ölenlerin sayısı neredeyse 50 bini buldu. Hemen her gün katliam yaşanıyor ve büyük çoğunluk da bu durumu seyrediyor. Gazze'deki ve dünyanın

Adaletsizlikler bitsin

Hemen herkes bir adaletsizlikle karşı karşıya kaldığında en yüksek perdeden itiraz eder ve bunda haklıdır.Fakat aynı itiraz ne hikmetse 'başkası'na yapıldığında seyirci kalanlar da olur. Elbette bu anlayışla hareket edenlerin çoğunluk olduğu bir yerde adaleti tesis etmek de mümkün olmaz. Nitekim ülkemizde 'adaletsiz sistem'in devam etmesi biraz da

Gençlik derdi

Artık yaşlılar sınıfında olduğumuz için 'gençler'den şikâyetçi olmamız tabiî karşılanmalıdır.Çünkü biz de gençken o zamanki büyüklerimiz de bizden şikâyetçi olur ve "Ah, bizim gençlik zamanımızda şöyle yapardık, böyle yapardık" derlerdi. Şimdi de biz nererdeyse aynı duruma gelmiş sayılırız. Ettik bulduk dünyası demek ki buymuş... Şaka bir yana, Tür

Deprem bahane, israf şahane

Türkiye'nin içine sürüklendiği ekonomik sıkıntıları iktidar mensupları da inkâr edemiyor, ancak bunun sebebinin kendileri değil; deprem, virüs salgını ve dünyadaki gelişmeler gibi hadiselerin olduğunu ileri sürüyorlar.Elbette bu savunlalar inandırıcı değil, fakat ellerindeki medya gücüyle şimdiye kadar milleti büyük ölçüde yanıltmayı başardılar. Ta

Türkiye karar vermeli

Bir kişi değil, belki 'bin uzman kişi' aynı kanaatte ki, Türkiye bir kavşakta bulunuyor.Ya 'hak, hukuk ve adalet yolu'ndan kararlı bir şekilde yürümeyi tercih edecek; ya da 'Bize ne gerek hukuk' anlayışı hükmedip hak hukuk ve adalet noktasında hükmen 'geri'ye düşecek. Tabii ki temennimiz, arzumuz, duamız, tavsiyemiz; ülkemizin 'hak, hukuk ve adalet

"Adalet var mı"

Türkiye'yi idare edenler duymak istemese de ülkemizin en acil, en erken çare bulunması gereken dertlerinden biri de 'hak, hukuk ve adalet' meselesidir.Adalet sistemindeki sıkıntılar hatırlatıldığında, "Görmüyor musunuz, dünyanın en büyük 'adalet sarayları'nı yaptık Daha ne istiyorsunuz" diyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Hadiseye bu kadar sathî,

Liselerden beyin göçü

Sadece bir lisedeki durum bile Türkiye'nin ne büyük bir zararla karşı karşıya olduğu görmek için yeterlidir. Çünkü Türkiye'nin en iyi liselerinde bile beyin göçü yaşanıyor.Rakamlara göre, 2024 yılında İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun olan öğrencilerin yüzde 89,74'ü yurt dışına gitmiş. Ekonomi profesörü Frederic Docquier ve Hillel Rapoport, beyin gö

AB vizyonu

Ekonominin arzu edilmeyen krizlere sürüklenmesinin ilk sorumlusu elbette Türkiye'yi idare eden siyasetçilerdir.Ancak 'iş dünyası'nın da bunda büyük bir mesuliyeti olduğu inkâr edilemez. Vaktinde ve zamanında siyasetçiler ikaz edilebilmiş olsaydı iş bu noktalara gelir miydi Elbette Türkiye'yi idare edenleri ikaz etmek ve yanlışlarına 'yanlıştır' dem