Faruk Çakır

Yeni Asya

Ne olursa iktidar sorumlu tutulur

Türkiye'yi idare edenler istemese de ekonomideki hal ve gidiş vatandaşın birinci gündem maddesi haline gelmiş durumda.Prensip olarak biz de ekonominin birinci gündem yapılmasını arzu etmeyiz, ancak icraatlar vatandaşın cebine dokunduğu için başka meseleler ikinci planda kalmış durumda. "Ekonomi konuşulmasın da ne konuluşsun" diyenler olursa; "hak,

Hukuksuzluktan şikâyet

Hukuksuzluktan yana şikâyetler arttığına göre, idarecilerin de intibaha gelmesi gerekecek.Vatandaş zaten şikâyetçiydi. Gide gide, hukuk uygulayıcıları da 'hal ve gidiş'ten yana itirazlarını daha fazla dillendirmeye başlamış görünüyorlar. Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Prof Dr. Zühtü Arslan'ın, Avrupa Konseyi tarafından uygulanan "Anayasa Mahkemesi

Puanları düşürmek çare mi

Millet olarak ekonomi konuştuğumuzun yarısı kadar eğitimi konuşmuş olsak muhtemeldir ki hem eğitim ve hem de netice olarak ekonomi de düzelebilirdi.Ne var ki sabah akşam fiyatlar tartışılırken eğitimde atılan adımlar geniş halk kitlelerinin dikkatini çekmiyor. Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), aldığı bir kararla üniversiteye giriş sınavlarındaki bara

Hindistan'daki yasak

Hindistan'daki bir eyalette, üniversite öğrencilerine başörtüsü yasağı uygulandığını duyunca ister istemez Türkiye'deki 28 Şubat 1997 süreci ve sonrasında yaşananlar akıllara geldi.Kız öğrencileri mağdur eden haksız başörtüsü yasağının sadece bir eyalette uygulanmaya çalışılması bile bu yasağın ne kadar anlamsız ve haksız olduğunu göstermez mi TV'l

Tarımda gidiş nereye

Devlet çarkının iyi işlemesi sadece bir çarkın değil, bütün çarkların iyi olmasına ve vazifesini yapmasına bağlıdır. Bir çarktaki arıza diğer bütün çarkların vazife yapmasına mani olabilir.Türkiye uzun yıllar gıda bakımından kendi ihtiyacını karşılayan ve hatta fazlasını ihraç eden bir ülkeydi. Son yıllarda ise gıda ürünleri ithal eden bir ülke hal

Sağlık sektöründe işler nasıl

Hali hazırda Türkiye'yi idare edenlerin alışkanlıklarından biri de, dile getirilen problemleri inkâr etmek ve eleştirilerin ardında mutlaka bir art niyet arama yanlışlığıdır."Eğitimde problem var" denilse, "Okulları yeniledik, kitaplar da bedava" derler. "Enflasyon arttı, pahalılık milletin belini büktü, insaf" denilse "Dünyada herkes sıkıntıda, bi

Keyfîliğe gerek yok!

Hak, hukuk ve adalet tam olarak tecilli etsin dedikçe bundan rahatsızlık duyanlar oluyor.Onlara sorulsa hukuk sahasında hiçbir problem yok. Hemen her ilde 'adalet sarayları' var ve hatta bunların bir kısmı büyüklükte rakiplerini geride bırakıyor. "Adalet tecelli etsin" dedikçe, "Yaptık işte en büyük adalet saraylarını... Daha ne istiyorsunuz" diyen

Adalete güven meselesi

Türkiye'yi idare edenler görmek istemese de ülkemizde ciddî bir adalet meselesi vardır. Daha doğrusu adaletin tecellisinde sıkıntılar var. "Adalet sistemi çok âdil şekilde işliyor" diyen kaç kişi çıkarBununla birlikte Türkiye'yi idare edenler bu noktadaki tenkitlere kulak tıkamaya devam ediyorlar. Onlara göre böyle bir dert yok. Hatta, ellerinden g

Kültüre darbe kimden

Türkiye gibi kitap ve gazete okuyanların sayısının az olduğu bir yerde; gazete, kitap ve dergi yayınlamak kolay değildir. Daha doğrusu bunları yayınlamak kolay olsa da, okuyucu bulmak, var olan okuyucuya ulaşmak çok zordur.Gazeteciliğe dergicilikten başlayan biri olarak bu sektörün her zaman sıkıntılarla iç içe olduğuna şahidiz. Ama son yıllarda bu

Güzel haberlere devam

Yıllar önce müjdelendiği üzere, istikbalin İslâmın olacağına delil mahiyetinde güzel haberler duyuyoruz. Şevk kıran haberler arasında gönüllere ferahlık katan güzel haberleri hatırlamakta fayda var.İlk haber Polonya'dan: Polonya Katolik Kilisesi, dinler arası ön yargıyı kırmak amacıyla 2001'den bu yana her yıl olduğu gibi "İslâm Günü"nü kutladı. Po