Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin "Avrupa ikidir" şeklindeki tespiti elbette sadece Avrupa ile sınırlı değil; belki bir 'ölçü' olarak her hadiseye uygulanabilen bir kaidedir.
Nitekim gerek Avrupa'da ve gerekse Amerika'da 'iyi'ler olduğu gibi 'fena'lar da vardır. Hatta 'iyi'ler ve 'fena'lar her ülkede, her kuruluşta, her partide, her şehirde vardır ve olabilir.
Avrupa Birliği'nin şu an için 27 üye ülkesi vardır ve bu üyelerin bazıları, bazı konularda 'yanlış' tarafta olabilirler. Böyle durumlarda AB ve üye ülkelerine "doğru"dan yana taraf olmaları gerektiği ve onlara da böyle davranmanın yakışacağını hatırlatmak lâzım. Çifte standartlı kararlar ve tavırlar ne AB'ye, ne de 'iyiden yana olan' ülkelere yakışmaz.
Dünyanın gündemini meşgul eden Gazze konusunda da, daha doğrusu Gazze'de katliamlar yapan İsrail'e karşı çifte standart kararlar alan, İsrail'in zulmüne bahane üreten, hatta ve hatta Gazzeli bebekleri kabahatli gören AB üyesi ülkeler ya da idareciler var. Böyle davranmak hiç bir ülkeye, hele hele 'insan hakları'na sahip çıkma iddiasında olan AB üyesi ülkelere yakışmaz. Onlara yakışan 'Doğru'dan yana olmaktır.
Nitekim İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Avrupa Birliği'nin İsrail ile ortaklık anlaşmasını "derhal" askıya alması gerektiğini açıklayıp şöyle demiş: "Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı sebebiyle Rusya'ya 17 tur yaptırım uyguladığımız halde, çifte standart uygulayan Avrupa'nın, İsrail insan haklarına saygıyla ilgili 2. maddeyi alenen ihlâl ederken bir ortaklık anlaşmasını bile askıya alamaması hiç mantıklı değil." Sanchez ayrıca Gazze'deki çatışma için iki devletli çözümün "alternatifi olmadığını" hatırlatmış. (tr.euronews.com, 26 Haziran 2025)