Önceki arabuluculuk tekliflerimizi kabul etmeyen Avrupa senelerce birbirini boğazladı

Osmanlı'nın 1745'te Avusturya Veraset Savaşı'nı sona erdirmek üzere yaptığı arabuluculuğa Avrupalı devletler itibar etmeyince, savaş üç yıl daha devam etti. Yedi Yıl Savaşları sırasında 1761'deki arabuluculuğumuzu kabul etmediklerinde ise savaş iki sene daha sürdü. Yüz binlerce insan öldü Türkiye'nin savaşı sona erdirmek için Rusya-Ukrayna'yı bir araya getirme gayretleri bütün dünyada büyük bir takdirle karşılanıyor. Osmanlı'nın 18. yüzyılda barışı temin etme teşebbüslerini ise Uğur Demir, "Humbaracı Ahmed Paşa" adlı kitabında teferruatlı olarak anlatır. Avusturya Veraset Savaşı'ndan bir sahne. VERASET SAVAŞLARI 1740, Doğu Avrupa'da hükümdarların ardı ardına öldükleri bir seneydi. 31 Mayıs'ta Prusya Kralı I. Friedrich Wilhelm, 17 Ekim'de Rusya Çariçesi Anna, 20 Ekim'de ise Avusturya İmparatoru VI. Karl öldü. Bu üç ölüm yüzünden Avrupa'nın bir savaşa sürükleneceği beklenmiyordu. Zira her üç ülkede de kimin tahta geçeceği daha önceden belliydi. Özellikle Avrupa'yı bir veraset savaşına sürüklemesi beklenen Avusturya'daki hükümdar değişikliği VI. Karl'ın 1712'de kabul ettirdiği "Pragmatic Sanction" ile garanti altına alınmış, imparatorun kızı Maria Theresa'nın kraliçe olması diğer Avrupa devletlerine de kabul ettirilmişti. Ancak Theresa'nın tahta çıkmasından sonra Avrupa'da yeni hesaplar yapılmaya başlandı. Prusya, Maria Theresa'nın haklarını tanımadı ve Avusturya toprağı olan Silezya'yı Aralık 1740'ta istila etti. Böylece 1748'e kadar devam edecek Avusturya Veraset Savaşı başladı. III. Mustafa 1741 yılında Avrupa ikiye bölündü. Başını Fransa'nın çektiği blokta İspanya, İsveç, Ceneviz, Savoy-Sardunya, Modena ve Reggio Düklüğü, Bavyera Elektörlüğü, Saksonya Elektörlüğü ve Prusya vardı. Karşı blok ise Avusturya, İngiltere, Hannover Elektörlüğü, Hollanda ve Rusya'dan oluşuyordu. Savoy-Sardunya 1742'den sonra, Saksonya ise 1743'ten sonra taraf değiştirdi. İttifaklar yüzünden Avusturya Veraset Savaşı bütün Avrupa'yı saran bir savaşa dönüştü. BARIŞ GİRİŞİMLERİ Osmanlı, Avrupa'nın geneline yayılan savaşı yakından takip ediyordu. Cephelerdeki gelişmeler ve güç dengelerindeki değişmeler Türk tarafının merakla izlediği hadiselerdi. Osmanlı'nın en önemli bilgi kaynağı, Avrupa'daki irtibatları sayesinde İbrahim Müteferrika ile Humbaracı Ahmed Paşa'ydı. Bu ikili, öncelikle Osmanlı'nın Avusturya Veraset Savaşı'na, Fransa'nın başını çektiği blokta girmesi için çabaladı. Özellikle İsveç'le bir ittifak kurulması ve Rusya'ya savaş ilan edilmesi için teşebbüste bulundular. Ancak Osmanlı yönetimi, İran'la savaştığı için yeni bir harbe girmekten kaçındı. Bâbıâli, yani Osmanlı hükümeti, Rusya ile İsveç arasındaki savaşı sonlandırmak için 1744'te harekete geçti. Mektuplar gönderilerek barış için arabuluculuk yapabileceğimiz bildirildi. Türk tarafının arabuluculuk teklifine Rusya ve İsveç teşekkür edip, arabuluculuğa gerek kalmadığını belirttiler. Çünkü Türk tarafının teklifinin geldiği günlerde zaten Rusya ile İsveç barış anlaşmasını imzalamıştı. Avusturya veraseti için başlayan savaş, 1745'te artık İngiliz- Fransız çıkarları için yapılır hâle gelmişti. Osmanlı yönetimi 1745 yılında savaşı bitirmek için daha büyük bir diplomatik hamle yaptı. Bu teşebbüsün arkasında Humbaracı Ahmed Paşa ve İbrahim Müteferrika vardı. İkili, Osmanlı devlet adamlarına sundukları raporlarda Avrupa'nın geneline yayılmış olan harbin Türkiye'nin çıkarlarına da zarar verdiğini, savaş yüzünden Akdeniz'de korsanlığın arttığını ve ticaretin ciddi zarar gördüğünü belirttiler. Humbaracı ve Müteferrika'ya göre dostluğun bir gereği ve ticaretin nizam altına alınması bahanesiyle önce Avusturya ve Bavyera'ya, daha sonra da İngiltere, Fransa, İspanya, Sicilyateyn, Prusya ve diğer Alman elektörlere mektup gönderilmeliydi. Osmanlı'nın teklifi kabul edilirse barış görüşmeleri için Osmanlı toprağı olan "Sirem Ovası" (Günümüzde Hırvatistan ile Sırbistan arasında kalan bölge) tavsiye edilmeli ve bunun için Türk tarafından da bir "fevkalade elçi" tayin edilmeliydi. Teklif kabul edilmese de teklif götürülen devletler Osmanlı'nın iyi niyetini görecek ve buna "dostane mektuplarıyla" mukabelede bulunacaklardı. Bu da Osmanlı'nın şanını artıracaktı. FETVA İSTENDİ Humbaracı ve Müteferrika'nın teklifi Osmanlı devlet adamları tarafından da makul bulundu, ancak öncelikle halledilmesi gereken ciddi bir engel vardı. Engel, Müslüman bir devletin gayrimüslim devletlerin savaşına son verdirmek için çabalamasının dinen doğru olup olmayacağı endişesiydi. Bunun için ulemadan fetva alınması gerektiğine karar verildi. Her ne kadar endişe edilse de Osmanlı uleması olumlu fetva verdi. Fetva alınınca, 1745 Şubat'ında harekete geçildi. İstanbul'daki Fransa, Venedik, İsveç, Avusturya, Rusya, İngiltere, Hollanda ve Sicilyateyn temsilcileriyle görüşüldü. Görüşmelerde Sadrazam Seyyid Hasan Paşa, Türk tarafının Avrupa'daki savaşı sonlandırmak için arabulucu olabileceği teklifinde bulundu. Ayrıca sadrazam adına zikredilen devletlere birer mektup gönderilerek Türk teklifi resmi olarak da bildirildi. 1745 Şubat'ında Avrupa temsilcilerine iletilen tavassut teklifine ilk cevap, savaşta olmamasına rağmen gelişmelerden dolayı zarar gören Venedik'ten geldi. Cevapta Osmanlı'nın teklifinden memnun olunduğu ifade edildi. Venedik'in ardından 1745 Mayıs'ında Sicilyateyn'in cevabı İstanbul'a ulaştı. Gelen cevapta, arabuluculuk teklifinin kendilerini memnun ettiği fakat kesin bir cevabın müttefikleriyle istişare edildikten sonra verilebileceği söyleniyordu. Rusya'dan gelen mektupta da Osmanlı'nın teklifinin memnuniyet verici olduğu dile getirilip savaşın kötü ve yıkıcı, barışın ise insana yaraşır bir haslet olduğu belirtildi, ancak yine diplomatik bir üslupla teklif geçiştirildi. Benzeri ifadeler İsveç, Hollanda, Fransa, Lorraine Düklüğü, Avusturya ve Prusya'dan gelen mektuplarda da tekrar edildi. Osmanlı'nın Avusturya Veraset Savaşı'nı sona erdirmek üzere yaptığı arabuluculuk teşebbüsü, iyi niyet temennileri haricinde olumlu bir sonuç vermedi. Avrupalıların Türkiye'nin arabuluculuk teklifine itibar etmemeleri yüzünden savaş üç yıl daha devam etti. Avrupa barışa 18 Ekim 1748'de "Aix-la-Chapelle Antlaşması"yla kavuştu. Böylece Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika ile Hindistan'a yayılmış olan ve sekiz yıldır devam eden Avusturya Veraset Savaşı sona erdi. Bu savaşta yaklaşık 450 bin asker ölürken, 300 bin asker de yaralanmıştı. Ancak Avrupa 8 yıl sonra tekrar savaş alanına dönecekti. FRANSA ARABULUCULUĞUMUZU REDDEDİNCE TOPRAKLARINI KAYBETTİ 1756-1763 yılları arasında Avrupa'nın