Fatih'in Ayasofya'daki ilk namazı Hıristiyanları perişan etmişti

Ayasofya'da ilk namaz, 571 yıl önce 29 Mayıs 1453'te şehrin fethedildiği gün Fatih Sultan Mehmed tarafından kılındı. Fatih'in Ayasofya'da şükür namazı kılması Hıristiyanlar arasında büyük bir acı olarak kaydedildi. Hıristiyan tarihçiler bu anı "büyük felaket" olarak görüp ağıtlar yakarak anlatırlar

İstanbul 29 Mayıs 1453 Salı günü fethedildi. Fetihle birlikte Fatih unvanını kazanan İkinci Mehmed, şehre askerleri ve devlet adamlarıyla beraber aynı gün girdi. Genç sultan çevreyi seyrederek Ayasofya'ya kadar atı üzerinde ilerledi. Ayasofya'nın önünde atından indi ve içeriye girdi. Ayasofya'nın içine girdiğinde burada bir askerin duvarlardaki mermerlere zarar verdiğini görüp duruma müdahale etti.
Askere neden böyle yaptığını sordu. Asker de "Din için" cevabını verdi. Fatih, askeri sert bir şekilde cezalandırdı ve Ayasofya'nın yağmasını yasakladığını ilan etti.
Daha sonra Ayasofya'nın içini gezdi, kubbesine çıktı. Ayasofya'nın kubbesinden şehri seyreden padişahın şu mısraları söylediği duyulmuştu: "Kisranın sarayında örümcek perdedârlık ediyor Efrasiyab'ın kalesinde baykuş nevbet vuruyor."
Fatih, kubbeden indikten sonra Ayasofya içinde fetih ezanı okuttu ve kendisi mabedin "apsis" kısmına geçerek burada şükür namazı kıldı. Evliyâ Çelebi ise Ayasofya'daki ilk fetih ezanını bizzat Fatih'in okuduğunu ve mihraba sancak dikildiğini rivayet eder.
Ayasofya
HIRİSTİYANLAR AĞIT YAKTI
Hıristiyan tarihçiler bu anı ağıtlar yakarak anlatır. Bizanslı tarihçi Dukas, Fatih'in namazını şöyle anlatır: "Vah, ne felaket, yazık, ne tüyler ürpertici inanılmaz şey! Bize ne oldu Vay vay, ne görüyoruz Kutsal Sunak yerinde Türk; havarilerin ve din şehitlerin kalıntıları üzerinde yapılmış bu mihrabın üstünde bir dinsiz. Güneş, dehşete kapılıp kork! Ve Tanrı'nın kuzusu (Hz. İsa) nerededir
Oğul ve Baba'nın Hikmeti (Hz. İsa), bu mihrabın üzerinde (dinsel törende, komünyonda, sembolik olarak) kurban edilen ve yenilen ve hiçbir zaman zeval bulmayacak olan, nerededir Gerçekten bizler sahtekâr(lar güruhu) sayılıyoruz. Bizim tapınmamız, uluslarca, hiç değerinde sayılıyor.
Bizim günahlarımız sebebine Kutsal Hikmet'in Bilgeliği adına inşa edilmiş tapınak (Ayasofya: Kutsal Bilgelik) adına Büyük Kilise ve Yeni Sion denen tapınak, bugün barbarların sunağı oldu ve (Hz.) Muhammed'in evi hâline döndü."
Fatih, cuma namazı için mabedin bir cami olarak hazırlanmasını emretti. Aslında Fatih Sultan Mehmed, bugünkü İstanbul sınırları içinde bir camide ilk defa cuma namazını Üsküdar'da kılmıştı. 1452 yılında Anadoluhisarı'nın içinde bir cami yaptırdı ve buradaki camide cuma namazını da eda etti.
Sultanın emri üzerine üç gün içinde Ayasofya'nın cuma namazı kılınacak hâle getirilmesi için yoğun bir çalışma başlatıldı. Bunun için ustalar geceli gündüzlü yoğun şekilde çalışmaya başladılar. Mihrap tarafındaki fresklerin üstleri mermerlerle kapatıldı, bir mihrap hazırlandı. Ayrıca Fatih'in namaz kılacağı yere geçici bir hünkar mahfili yapıldı. Mabedin diğer kısımlarındaki tasvirlerin üzerleri de namaz kılmaya mâni olmayacak şekilde mermerlerle kapatıldı. Bu yoğun çalışma sonunda Ayasofya, cuma namazı için hazır hâle getirildi.
Ayasofya'da namaz kılan Müslümanlar.
İLK CUMA NAMAZI KILINDI
Cuma namazı vakti geldiğinde şehrin fatihleri akın akın Ayasofya'ya geldiler. Binlerce kişi Ayasofya'yı tamamen doldurdu. Bu sırada hafızlar aşr-ı şerif okuyor, müezzinler de tekbir getiriyordu. Ardından müezzinler ezan okudu.
Bu sırada Fatih de Ayasofya'ya girdi. Bir müddet tekrar Ayasofya'yı gezdi ve kubbesinin büyüklüğü karşısında Hâfız'ın şu beytini okudu: "Şukr-i hodâ ki herçi taleb kerdem ez hodâ Ber muntehâ-yi himmet-i hod kâmrân şodem (Şükür Allah'a! Ne dilediysem ondan Her isteğim yerine geldi, mutlu oldum)."
Gelibolulu Mustafa Âli ve Solakzâde gibi tarihçiler hutbeyi okuyan ve namazı kıldıran kişinin Akşemseddin olduğunu söylerler. Evliya Çelebi ise hutbeyi bizzat Fatih'in okuduğunu kaydeder ve yapılanları şöyle anlatır:
"Bütün Müslüman gaziler hazır olup, selalar okunup müezzinler 'Şüphesiz Allah ve melekleri' âyetini okuyunca Akşemseddin ve Kara Şemseddin Hazretleri kalkıp Sultan Mehmed'in koltuğuna girdi. Akşemseddin imamesini Fatih'in başına giydirip, imamesi üzerine bir ablak turna teli sokup eline bir kılıç verdi.
Sağ tarafında Akşemseddin, sol tarafında Kara Şemseddin olduğu hâlde tazimle Mehmed Han'ı minbere çıkarıp davudî bir sesle 'Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn' deyince bütün Müslüman gaziler feryat ettiler. Sultan, âdet olduğu gibi hutbeyi eda ettikten sonra teberrüken Akşemseddin Hazretleri, Sultan Mehmed Han'dan izin alıp imamlık yaptı."
Akşemseddin'in kıldırdığı cuma namazından sonra Osmanoğulları'nın devletinin daim olması ve Fatih Sultan Mehmed'in zaferlerinin devamı için dualar edildi.
Fatih, Ayasofya'ya giriyor.
MİNARELERİNDEN 5 ASIRDIR EZAN OKUNUYOR
29 Mayıs 1453- İstanbul fethedildi ve Ayasofya camiye çevrildi. Fatih, Ayasofya'da ilk namazı kıldı.
1 Haziran 1453- Ayasofya'da ilk cuma namazı Akşemseddin tarafından kıldırıldı.
Ekim 1453- İlk Ramazan Bayramı namazı kılındı.
Aralık 1453- İlk Kurban Bayramı namazı kılındı.
1453- Ayasofya Külliyesi'nin ilk yapılarından olan medrese ve ilk minare inşa edildi.
1481-1512- İkinci minare II. Bayezid devrinde yapıldı.
1566-1574- II. Selim devrinde yeni bir minare inşa edildi.
1574-1595- III. Murad devrinde iki minare, minber, kürsü ve mahfil yapıldı.