Soğuk Savaş'ın ardından en büyük krizi yaşıyoruz. Putin'in sadece attığı adımlar değil, yaptığı açıklamalar da dünyayı gerdi. Üstelik nereye gideceği, nasıl evrileceği belli değil. Faturası ise şimdiden çıkmaya başladı... Enerjiden tarım ürünlerine kadar pek çok kalemde dünya fiyatları yükseliyor. Amerikalı Coni'den Fransız Louis'ye, Alman Herta'dan Rus Nikolay'a kadar herkesi derinden etkileyecek. Ayşe Hanım'dan Mehmet Bey'e kadar hepimizin sırtına yeni yükler binecek. Dün, muhalif yayınları ile bilinen, her sabah Erdoğan'a yeni bir saldırı düzenleyen malum gazetemiz, şu başlığı attı: "Putin'in faturası millete çıkacak!" Enerji, turizm, buğday, petrol, doğalgaz ve dövizde karşı karşıya kalınabilecek sıkıntıları yazdı. Yine felaket tellallığı yapmaktan vazgeçmeyip, döviz kurlarının yükselme ihtimalinden bahsetti. "Dolar yükselirse, devletin kur korumalı mevduata ödeyeceği fark artacak" değerlendirmesini yaptı. Bir adım ötesi muhalefetten "Ey Erdoğan, neden Putin'i durduramadın da milletin başına bu sıkıntıları açtın" şeklinde görüş alıp yayınlamaktı. Şimdilik o kadar ileri gitmedi. Yarın bunu da yaparlarsa şaşırmam. Maalesef bu haldeyiz! Pandemi dolayısıyla bütün dünyayı sarsan küresel problemleri biz de yaşıyoruz. Doğal olarak maliyet artışı, kur farkı ve enflasyon olarak yansıyor. İç dinamiklerle değil, dış gelişmelerle ilgili Türkiye'de yaşananların çoğu! Bizim muhalefet ise, küresel bir sıkıntının çözümünü içeride arıyor. Algı operasyonları yapıp, istismar siyaseti yürüterek, siyasi ranta dönüştürmek için çırpınıyor. Doğalgaz ve elektrik fiyatlarının artışında yaşadık bunu... Petrolün varil fiyatı 2020 Yılında ortalama 42 dolarken, 2022'de ortalama 89 dolara çıktı. Bugün 90 doların üzerinde geziyor. 2020'de Avrupa'da bin metreküp doğalgaz 115 dolardı. 2021'de ortalama 569 dolara çıktı. Bugün 1.100 doların üzerinde geziyor. Rusya'nın Ukrayna topraklarına girmesiyle yaşanan kriz, fiyatları daha da yükseltecek gibi görünüyor. Yok ki bizim petrol ve doğalgazımız.