Halk kazandı

İhtiyaç var mıydı Hem de çok vardı. Gerekliydi, Türkiye'nin olmazsa olmazlarındandı. O yüzden de Birinci Boğaz Köprüsü bütün itirazlara ve kirletme çabalarına rağmen yapıldı. Yetmedi, İstanbul Boğazı'na ikinci ve üçüncü gerdanlıklar takıldı. Yapıldı, ama para yoktu, bütçe imkanları kısıtlıydı. Bütün kaynaklar oraya gittiği için Türkiye çapındaki pek çok yatırımdan da vazgeçildi. Yıllar yılları kovaladı. "Yap, işlet, devret modeli" devreye girdi. Devletin cebinden beş kuruş harcanmadan dev tesisler ortaya çıktı. Devlet de elindeki imkanları dezavantajlı bölgelere aktardı. Bölgeler arasındaki uçurumlar ortadan kalktı. Sonuçta kim kazandı.. Tabi ki halk ve Türkiye kazandı! Dün Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu ile birlikteydik. Sordum: -Çok eleştirilen, hatta zaman zaman yerden yere vurulan yap, yap, işlet, devret projeleri devreye sokulmasaydı tablo ne olurdu "Son 20 yılda yapılan 183 milyar dolarlık yatırımın 37,5 milyar doları bu projelerden oluşuyor" cevabını verdi: -Büyük kamu faydası sağlandı. O projeler devreye girmeseydi, 28 bin kilometrelik bölünmüş yol hedefine 15 yıl sonra ulaşabilirdik. Mesela Tokat ve Rize-Artvin havalimanları yapılamazdı. Pek çok büyük projeden vazgeçmek zorunda kalırdık. Tabi, yakıttan elde edilen kar, zamandan yapılan tasarruf, azalan emisyon hacmi, ortaya çıkan istihdam ve en önemlisi ise trafik kazalarında yitirilen canların azalması da cabası. Ama buna rağmen, muhalefet tarafından halk adına halka yapılan bu hizmetler yerden yere vuruluyor. Bakan Karaismailoğlu da bundan şikayetçi zaten. Sosyal medyada yalan ve iftiralarla bu projelerin karalanmaya çalışıldığını, ama sağduyulu vatandaşların gerçeği gördüğünü söyledi. Bunların 100 yıl ülkeye hizmet edecek projeler olduğunun altını çizdi. "Fiyatlar yüksek, beşli çete kazanıyor" karalamalarına da şu cevabı verdi: -Tamamen uydurma ve yalan. Bu ihalelerin tamamı kamuya açık. Bizim 5 değil, bu işleri yapabilecek kapasitede 30 firmamız var. Hepsi de dünya çapındadır. Toplam bin 200