Türkiye'nin tapusu Lozan Anlaşması

Sevgili okurlarım, 26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz başladı. BaşkomutanMustafa Kemal Paşa'nın'Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir, ileri'emri doğrultusunda ordumuz 9 Eylül 1922'de İzmir'e girdi.Savaşı kazanmıştık.İstilacı Yunan ordusu yenilgiye uğramıştı.Hasta adam Osmanlı'dan sonra, düşman işgali altında olmayan yeni bir Türkiye doğmak üzere idi.Şimdi sıra başta ekonomik olmak üzere öteki alanlarda bağımsızlığımızı elde etmeye gelmişti ama bu çok zor bir işti.Lozan'da görüşmeler 1922 sonlarında başladı. Ancak karşımızda oturan İngiltere gibi'büyük devletler (!)'istedikçe istiyordu.Türk heyetinin başkanı, Dışişleri Bakanıİsmet Paşa.Karşımızda, masanın diğer tarafında oturanlar:İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Portekiz, Belçika, Romanya, Bulgaristan ve Yugoslavya.Pazarlık süreci giderek uzuyordu. Ne istesek vermiyorlar, ne desek kabul etmiyorlardı. Görüşmeler kesildi, heyetler ülkelerine döndü.İkinci tur görüşmeler 1923 yılında başladı...Ve Türkiye'nin tapusu olan Lozan anlaşması 24 temmuz 1923 günü, 99 yıl önce Lozan'da imzalandı.Yeni devlet ilk siyasi ve ekonomik zaferini böylece kazanmış oldu.AncakMustafa Kemal PaşaLozan'la yetinmedi...Çok önemli, geleceğimizi etkileyecek çözümler peşinde idi.Anlaşmanın hemen ardından çok önemli bazı kararlar alındı.En önemli olanlar:-Ankara yeni devletin başkenti oldu.-Birkaç gün sonra Cumhuriyet ilan edildi.Sevgili okurlarım, Lozan'da masaya oturduğumuz anda karşımızda çok önemli bir sorun vardı:Kapitülasyonlar!Osmanlı bu ayrıcalığı yabancı ülkelere vermişti. Kapitülasyonlar bizi iliğimize kadar sömürüyordu.Örneğin bir İngiliz vatandaşı cinayet işlerse yargılaması Türkiye'de yapılamazdı. Davaya İngiliz mahkemeleri bakardı.Bir Rus vatandaşı hırsızlık yaparsa Türk polisi onu yakalayıp getiremezdi.Yabancı uyrukluların evlerinde, iş yerlerinde, gemilerinde ve mülklerinde arama yapılamazdı. Oraları yasak bölge idi!Alman, Rus, İngiliz, Fransız, Avusturya ülkelerinin büyükelçileri ve özel eğitimli tercümanları her gün Saray'da ve başbakanlık binası olan Bab-ı Âli'de boy gösterip baskı yapar, isteklerini sıralar ve kabul ettirmeyi başarırlardı.Size somut bir örnek vereyim...Kendisini 'anarşist' olarak tanımlayanJorisisimli bir Belçika vatandaşıyla ekibi, günün birinde padişahAbdülhamit'e Yıldız camisi avlusunda suikast düzenlediler.Bombalar patladı, ortalık cehenneme döndü. Onlarca insan ve binek atı can verdi.Abdülhamitşans eseri, birkaç saniye farkla kurtuldu.Yakalanan sanıkların serbest bırakılması için dış kaynaklı yoğun baskılar hemen oluştu...Ve adı şimdi yeni sondaj gemimize verilen Abdülhamit suikast ekibini serbest bıraktığı gibi ülkelerine gitmelerine izin verdi.İşte, bu olanları bilmeyenlere, ya da bu acı gerçekleri küçümsemeye kalkışanlara somut bir kapitülasyon örneği!Başımıza bela olan kapitülasyonlar Lozan anlaşmasıyla kaldırıldı.Adlî, ekonomik ve sosyal egemenliğimizi kazandık.Peki ama böylesine dünya devlerine karşı verilen