Gülelim mi ağlayalım mı, kararı Recep Bey versin!

Sevgili okurlarım, geçtiğimiz pazartesi gecesi TRT'de tadına doyum olmayan (!) bir canlı yayın vardı.En önemli katılımcı her zaman olduğu gibiTayyipgillertopluluğunun başı olanRecep Bey!Çevresinde bazı'gazeteciler'kümelenmiş.Görevleri adam gibi sorular sormak. (Kitapta öyle yazıyor!)Peki kimdi ekranda saatlerce yer verilen o arkadaşlar46 yıllık gazeteciyim, bu mesleğe neredeyse ömrümü vermişim. Biri dışında hiçbirini tanımıyorum.Bazılarının ismini bile duymamışım.Ama her birininyandaş medyaelemanı olduğu kesin.Bazıları saatler öncesinde ellerine verilen soruları beyefendiye soracak, 'şu konulara girmeyin' diye talimat verilecek, beyefendi de kendine göre bir şeyler anlatacak!Yasakların kapsamı geniş.Olayları deşmek yok, ters soru sormak hiç yok.Daha da Türkçesi, işin içinde bir miktar'danışıklı dövüş'var...Böyle durumlarda karşınızda oturan şahsa onu kızdıracak, tedirgin edecek, hoşuna gitmeyecek sorular soramazsınız.Yasaktır!Aksi takdirde beyefendi size karşı olan güven duygusunu yitirir.Bir daha yanında olamaz, gezilerine çağrılmazsınız.Ama bence en önemlisi onun yurt dışı gezilerine davet edilmez ve uçakta çektirilen fotoğraflarda yer alamazsınız.Bazıları için çok önemlidir!Sevgili okurlarım şimdi gelelim esas konumuza...Recepbey önceki gece bütün Türkiye'yi kapsayan TRT yayınındamuazzam bir gafyaptı.Bilerek veya bilmeyerek...Kendisine bir soru soruldu. Özetle:"Altılı masada yer alan muhalefet partileri ve onların liderleri var.Bir dönem sizinle yol yürüyen ve önemli makamlara gelmiş isimler var. Ayrı partiler kurdular. Şöyle geriye dönüp bakınca onlar için, ya da bu süreçle ilgili bir tanımınız ya da değerlendirmeniz oluyor mu"Burada iki genel başkanın kastedildiği açık.Biri Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, öteki ise Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu.Bu sorunun da danışıklı dövüş olup olmadığını bilmiyoruz.AncakRecepBey'in verdiği yanıt gerçekten muhteşemdi!Kendi ayağına kurşun sıktı.Aynen şöyle dedi:"Yani bu tür bir değerlendirmeye girmeyi zait addederim.(Gereksiz görürüm.)Çünkü onu onların düşünmesi lâzım. Onların nasıl bir ihanetin içinde olduklarını kendilerinin düşünmesi lâzım. Onlar o makamlara kendileri layık oldukları için gelmediler. O makamlara getirildiler. Eğer onlara bakanlık, başbakanlık verildiyse hepsini de onlara bir irade(Recep Bey'in kararı)o makamları verdi ama onlar bunun kadri kıymetini (değerini ve önemini)ne yazık ki bilemedi. Şu anda masanın etrafında dönüp dolaşıp bir şeyler yapmaya gayret ediyorlar. Dolayısıyla biz milletimizin ferasetine(anlayışına, sezişine)inanıyoruz. Benim milletim