Din ticareti tam gaz

Sevgili okurlarım Türkiye'de din ticareti ve din sömürüsü olanca hızıyla sürüp gidiyor...Bu sömürü sadece günümüzün sorunu değil. Hep vardı.Geçmiş yılların ünlü siyasetçisi merhum Osman Bölükbaşı'nın bana söylediği şu sözleri hiçbir zaman unutmadım ve burada birkaç kez yazdım:"Türkiye'de bütün sektörleri tetkik ettim ve en kârlısının din ticareti olduğunu gördüm."Bölükbaşı sağ görüşlü, kendisini bütün siyasi hırslardan, ihtiraslardan ve dünya nimetlerinden arındırmış namuslu adamdı.Partisinin lideri olarak uzun yıllar iktidar ortağı olmuş, ancak bakanlık koltuğuna bir dakika olsun oturmamış, kırmızı plakalı makam otolarına hiçbir zaman binmemişti.Din ticareti ve din sömürüsü ne zaman gündeme gelse hep onun sözlerini anımsarım.Tarım Bakanı Vahit Kirişci'nin Ağrı'da söylediği sözleri dün okuyunca yine Bölükbaşı aklıma düştü, onu bir kez daha rahmetle, özlemle ve saygıyla andım.Kirişci şöyle demiş:"Bu seçim çok önemli. Hepimiz öbür dünyaya gideceğiz. O tarafa gittiğimizde soracaklar bize. İnsanlık adına, sadece bu memleketin değil bütün mazlum milletlerin selameti adına atmanız gereken hangi adımları attınız"Bunlar kararlı, hesabı bu dünyada değil, öbür dünyada verecekler!Birileri en büyük vurgunları yaparken ses yok!Hesaplar, ölünce çıkacak!Dinimizi siyasete alet etmenin en son örneklerinden biri daha...Bu Tayyipgiller iktidarının çok önemli bir özelliği daha var!Her olayda dünya liderimizin adını anmak ve gündeme getirmek!Tarım Bakanı da Ağrı'da yaptığı konuşmada onu örnek gösteriyor..."Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü severiz. Şimdi bu mücadeleyi sayın cumhurbaşkanımız veriyor.Gönül koyduğunuz, kızdığınız, darıldığınız milletvekili olabilir, il başkanı olabilir, belediye başkanı olabilir.Ama biz bunlardan arınıp sadece kendimiz için değil bütün mazlum milletler için, Tayyip Erdoğan'ın kendi geleceği için değil milletin istikbali başta olmak üzere... (sonu belli olmayan bir cümle.)Evet!..Attıkları her nutukta birkaç unsur birden yer alıyor:-Allah.-Müslümanlık.-Ölüm korkusu.-Osmanlı, padişahları ve halifelerimiz!Bunları olur olmaz koşullarda bile sürekli gündeme getirmekten kaçınmıyorlar.Geçmiş yıllarda hükümetler adına resmi açıklamalar devletin kurumlarında yapılırdı...Bu açıklamaların bir bölümü bile bugün olduğu gibi cami avlularında olmazdı.Cumhurbaşkanlarının ismi her cümlede geçirilmez, ya da devleti yönetenler her cümlede ona teşekkürler etmezdi.Her işin cumhurbaşkanının talimatıyla