Adaletin kestiği parmak

Sevgili okurlarım, gerçekten acayip bir ülke olduk...Kimin nerede ne yaptığını bilmiyoruz. Dahası, bunların hangi amaçla yapıldığını biliyoruz ama görmezden gelmek zorunda kalıyoruz.İş bu konulara gelinceakıl, mantık, hukukvetoplumun çıkarlarıunutuluyor. Ortalığı kalın bir sis perdesi bürüyor.Bugün sadece bir örnek vereyim, haklı olup olmadığıma siz karar verin.Yıllardır süregelen Gezi davası önceki gün sonuçlandı. Osman Kavala'ya hiçbir indirim yapılmadan ağırlaştırılmış müebbet, öteki sanıklara18'er yıl hapis verildi.Tanısam da bir şey değişmez ama Kavaladahil ceza alanlardan hiçbirini tanımıyorum. Bugüne kadar yüz yüze gelmişliğimiz, konuşmuşluğumuz, el sıkışmışlığımız hiç olmadı.Ancak bu davada karşımıza çok 'tuhaf' bir gerçek çıktı.Cezayı kesen Ağır Ceza Mahkemesi hakimlerinden biri 2018 yılında AKP'den 'milletvekili adayı' bir avukat. Sonra avukatlığı bırakıp hakim olmuş.Ağır Ceza Mahkemeleri bir başkan ve iki üyeden oluşur.Gezi davasısiyasibir dava.Yıllardır süren ve karara bağlanması bir türlü mümkün olmayan bu dava adetaAKP yandaşlarının gövde gösterisine dönüşmüş durumda idi.Şimdi sen bu kritik davaya bakan mahkemenin hakimlerini değiştirip yakın geçmişte AKP'den aday olmuş, Recep Tayyip'e internet sitelerinde övgülerdüzmüş birini atayacaksın...Yargılamanı yap, eyvallah...İstediğin kararı ver, ona da eyvallah!Yeter ki mahkeme tarafsız ve bağımsız kalmış olabilsin. Hiç kimsenin kafasında bu konuda soru işaretleri oluşmasın.Ama yargıya siyaset sokma.Bunu adı kuzuyu kurda emanet etmekten başka bir şey değildir.Nitekim bu karar oy birliği ile değil, oy çokluğu ile alındı.Başkan veAKP'li üye ceza verilmesinden yana hüküm kurarken üyelerden biri beraat verilmesi gerektiğini karara yazdı.Kavalave arkadaşlarını haklı bulur veya bulmazsınız.Seversiniz veya sevmezsiniz.Suçlarsınız veya suçlamazsınız...Her şeye yine eyvallah...Ama bu davada hemen göze çarpan bir tuhaflık daha var...Büyük bir yanlışlık var.Meclis'tekiAKP-MHPçoğunluğu bundan bir süre önce kanun çıkarmıştı...Avukatlıktan ayrılanlar hakim ya da savcı olabilecekti.Çok sayıda ayrılan oldu.Sayı bilinmiyor.En azından biz bilmiyoruz...Ve bunlar hakim-savcı yapıldı.HSK tarafından Türkiye'nin dört bir yanındaki mahkemelere atandılar.Madem siyasete bulaşmış olanlara böyle bir görev vermek zorunda kaldınız, onları siyasetle ilgisi daha az olan görevlere versenize kardeşim.Sulh Hukuk mahkemeleri var, Asliye Hukuklar, Aile Mahkemeleri, Ticaret Mahkemeleri var...Geçmişte particilik yapmış olan çok sayıda hukukçunun (ya da avukatın)