Rusya Glastnost (açıklık) ve Perestroyka (yeniden yapılandırma) dönemine tekrar girebilir mi

Glasnost Sovyetler Birliği'nin son döneminde Mihail Gorbaçov'un liderliğinde bilhassa ekonomik sorunlara son vermek amacıyla uygulanmış politikaların tümüne verilen addır. 1985'te uygulanmaya başlanmış, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla son bulmuştur. Bu politikadaki amaç Sovyet toplumunda devlete ve yöneticilere karşı güven sağlamaktı. Glasnost'tan sonra başlatılan Perestroyka politikası SSCB'de 1980'li yıllardan itibaren gerçekleştirilen ekonomik ve siyasi sistemi yeniden yapılandırma ve reform hareketleri olarak bilinir. Her iki politika da soğuk savaşın neorealist döneminde Sovyetlerdeki siyasal, sosyal ve ekonomik tıkanmışlıkları aşmak için uygulamıştır. Ancak Sovyetlerin dağılmasına neden olan bu çok yönlü tıkanmışlığın asıl sebebi 1979 Afganistan savaşıydı. Afganistan savaşının Sovyetler üzerindeki tahrip edici etkisi hem Rusya'da hem de daha geniş bağlamda Sovyetler'de çok ciddi güç kaybına sebep oldu.34 YIL SONRA GELEN UKRAYNA SAVAŞIRusya'nın Ukrayna'da sürdürdüğü savaş aslında pek çok beklentinin aksine Rusların aleyhine dönmüş durumda. Başlangıçtaki bütün Ukrayna'yı kapsayan işgal planı sadece Donbass bölgesini içerecek şekilde küçülmüş ancak derin kuşatma manevralarını yapamamalarından dolayı, bu alanda da Rusların arzu ettikleri başarıyı yakalayabildiklerini söylemek oldukça zor. Daha da önemlisi ABD ve Batı desteğiyle Ukrayna'nın Rus ordusuna ciddi bir karşı taarruz hazırlığında olduğu anlaşılıyor. Sonuçta Ukrayna'nın her geçen gün Rusya için Afganistanlaşmaya doğru gittiği görülüyor. Ve Rusların bu durumu çok da fazla değiştirebilecek kapasiteleri olmadığı tahmin edilmekte.YENİ JEOPOLİTİK BOŞLUKLAR ORTAYA ÇIKABİLİRPeki Rusya'nın zayıflamasının sonuçları neler olabilir. Başta Kafkasya olmak üzere Rusların etkin oldukları alanlarda ortaya çıkabilecek güç boşlukları yeni kaotik ortamlara zemin hazırlayabilir. Arap Baharı gibi yeni bahar rüzgarları esebilir. Rusya birden fazla cephede güç kaybedeceği yeni çatışmaların içinde bulabilir kendini. Ama bunlardan üçüncü dünya savaşı çıkacağını sanmıyorum. Çünkü aslında kendisi de bir Avrupa ülkesi olan Rusya ile ne Avrupa ne de Amerika fiziksel mücadeleye girmek istemezler. Çünkü bu ülkelerin hepsinin sosyogenetik ve tarihsel kodlarında emperyalizm ve sömürü mantığı vardır. Ve kolay kolay birbirleriyle yok edici tarzda mücadelelere girmezler. Bir diğer yönüyle de henüz ne Rusya ne de Avrupa ülkelerinin doğrudan bekalarını etkileyecek özellikle küresel sermaye veya yeni sömürü alanlarının paylaşımı gibi bir rekabette de yok ortada. Peki ne olur diye soracak olursak, Rusya'nın zayıflaması belirli bir seviyeye ulaşınca hiç tereddütsüz Rusya Avrupa ve Amerika'yla anlaşabilir. Eminim şu an bile bir taraftan