Arka sokakta rap

Albert Camus'ya mesafeliyim, uzak olsun benden. Neymiş, ölüm varsa her şey saçmaymış. Hadi oradan sen de! Mızmız demiyorum, korkarım infaz memurlarından. Kıvrık kaşlı eleştirmenlerden de.
"Kendi seçtiğim kişi olmak istiyordum, dellenmeden olmuyormuş, anladım," diyor bir ses. "Yoksa bütün yaşadıkların, hepsi hikâye!"
Vay be...

Herkesten önce mağdurduk bir kere. Ama bunu söylemek yakışık almıyordu muhitimizde. Görmeyelim diye kendimizi mağdur olanın yüzünde...
Beyaz Adam der ki, her şeyi yapabilirsin, yeter ki iste. Böyle yalan söyleyenlerin çakın yüzüne. Çünkü beceremezsen suratlarından sarkar o sırıtış, dalga geçerler: "Bütün kabahat sende."
Bir de golf oynamayı bilmek gerekiyor müsaadenizle. Bütün büyük anlaşmalar orada yapılıyormuş, üstünde demokrasi yazan füzelerle. Hani o 6 bin Filistinli çocuğa... 15 bin Gazze'liye... Topu soktunuz mu o deliğe, bütün ölüm silahları sizde! Mon dieu! Siyonizm, bucks falan, karton bardak, hazır kahve...

Eski katiller, mafya zulüm, çekince lacileri, kravat mendil falan sör oluyorlar, kont, titan, Drakula. Kadınları zaten prenses veyahut evet, vampirella! Ondandır tebdili kıyafet gezer kızlar, davet edilsinler diye soyluların masalarına. Bittabi keskin usturalar da gizlenir dekoltelerde. Bakınız magazinlere. Sonra şatafatlarla müteharrik banka memurlarını çiğnerler tefeci dişleriyle...
Nerede tripleks yalılarda geçen dizilerin, oryantal oyuncuların O aklıevvel göbek kası, o para yağdırdığın bacak boyu. O reyting, o haz. Ölüp ölüp diriliyorsun arkadaşım, çoluk çocuk görüyor internette. Merkantilist bir altın yığma hezeyanı (kabul et) var sende.
Parasız adam gereksiz adam, sokakta yatan berduşların bile (yuh artık) dilinde...

Golf diyorum, bilmiyorsan geç şöyle öteye. Kocaman kocaman adamlar tartışıyor, biraz uyan, hangi golf sahası nereye Böyle olur gelişme, ilerleme. Medeniyet dediğin nedir, ki tanımlanır kredi endeksiyle. Yalnız korkarım bu kafayla saadet olmaz. Gün gelir kim çaldı gençliğimi diye acınırsın, komplo endişeleriyle...
Sürdürebilirlik diyor oradan biri, sen hala 36 taksit hevesinde. Kaç araba değiştirdiler, senin ayaklarında hep o eski manzume. Yürürüm diyorsun, geçerim rüzgâr gibi, kendimle. Bırak bunları, kaç tapun var oradan konuş benimle. Şu kadar yıldır yazıyorsun, kişisel bir şarkı, lirik bir nesir, evet de... Tamam da birader, ne geçti eline
Ne geçti, elinde birtakım kronik arızalar ve dahi sükût suikastları vesaire. Ne zaman ayağa fırlayıp "Ey harika vatan" desen, birilerinin gözü iskemlende. Aman sıkı otur, yeni organik ilaçlar var artık hemoroitlere. İskemleyi kaptırma kimseye...