Bercan Tutar

Sabah

Türkiye'nin önündeki tek engel

Dünya ve Ortadoğu kritik bir aşamadan geçiyor. Bu tarihi süreçte bütün gözler Türkiye'nin üzerinde. Devletimizin attığı iç ve dış adımlar çok yakından izleniyor. Çünkü ülkemizin devreye soktuğu oyun değiştirici stratejiler sadece bizim ve bölgemizin değil küresel siyasetin de dinamiklerini derinden şekillendirecek bir mahiyete sahip. Foreign Affair

'Çağırırlarsa gitmeyiz çağırmazlarsa küseriz'

Ukrayna krizinin çözümüne yönelik Rusya ve Batı'nın tutumu arasındaki fark aslında derin jeopolitik ayrışmaya da işaret ediyor. Kremlin, Batı'nın asıl hedefinin Ukrayna'da barış veya ateşkesten ziyade Rusya'yı bitirmek ve bölmek olduğuna inanıyor. Bu nedenle kalıcı barışı dayatıyor Moskova. Çünkü yakın tarihte Batı, Kiev'in 2015 Minsk II Anlaşması'

Alaska'dan çıkan sonuç: Yeni Yalta

ABD ve Rusya'nın Ukrayna krizini de aşan yeni küresel işbirliğini sembolize eden Alaska'daki zirveden ateşkes çıkmaması sürpriz olmadı. Zira hedef ateşkes değil kalıcı bir barıştı. Savaş yanlısı Avrupa ve Amerikan kartel medyası zirveyi 'amatör diplomasi' diye aşağılamaya kalksa da ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile ilişkilerini derinleştirmekte k

Alaska'da dünyayı paylaşma zirvesi...

Ukrayna için geçerli olan hakikat herkes için de geçerli... Temel sorun 'egemenlik, toprak bütünlüğü ve kendi kaderini tayin hakkı'ndan kaynaklanıyor. Filistin'den Tayvan'a, Suriye'den Venezüella'ya kadar uzanan farklı kıtalardaki bütün krizlerin temelinde bu ilkelerin çiğnenmesi var. Siyasi, coğrafi ve iradi bağımsızlığın yokluğu herkesin enerjisi

Siyonist hokkabazlık

Batı önce katleder, vahşice bir halkın sonunu getirir. Sonra da bunun filmini çekerek ve romanını yazarak hakikati çarpıtmaya çalışır. Başka milletlerin acılarını moda, sinema, sanat ve edebiyatın malzemesi yaparak kendi soykırımcı ve sömürücü ideolojisini bu yolla meşrulaştırarak pazarlar. Tıpkı 1959 yapımı "Hiroshima Mon Amour/ Hiroşima Sevgilim"

Feleğin çarkı kırılmadıkça...

Ben Gurion'dan Golda Meir'e, Ariel Şaron'dan Binyamin Netanyahu'ya kadar bütün işgalci ve sömürgeci İsrailli yöneticiler, Batılı efendilerinin ellerine tutuşturduğu emperyalist reçeteyi uyguladı, uyguluyor. Uluslararası kamuoyu daha yeni yeni hayretler içinde soruyor. İsrail gibi sapkın bir devletin Filistin halkına 1948'den bu yana uyguladığı sist

Her iki krizin de kazananı Türkiye

Ukrayna'da devam eden savaş ile Batı'nın İsrail üzerinden devreye soktuğu Gazze'deki soykırım, Lübnan, Suriye, İran ve Yemen'i de kapsayan Ortadoğu ve Doğu Akdeniz ile Hazar'dan Afrika Boynuzu'na uzanan Müslüman coğrafyasını yeniden dizayn hamlesidir. Bu hamle, hedefinde İslam dünyasının çelik çekirdeği konumundaki Türkiye'nin yer aldığı küresel bi

YPG'nin Misak-ı Milli seçeneği

Suriye Kürtlerinin Şam ile müzakerelerden istedikleri sonucun çıkmaması durumunda Türkiye'yle yakınlaşmayı ve 'Misak-ı Milli'ye katılmayı' değerlendirdiği ileri sürülüyor. İddianın sahibi Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) adlı sivil toplum kuruluşu. Rudaw, SOHR'un özel kaynaklarına dayandırdığı haberinde "Kuzey ve Doğu Suriye (Rojava) Özerk Yön

Türkiye'nin yeni Akdeniz hamlesi

Kritik bir aşamadan geçen dünya sisteminin kilit ülkesi Türkiye her alanda yükselişte. Rusya, Çin, AB ve ABD eksenli küresel güç mücadelesinin en büyük kazanananın Türkiye olması kimseyi şaşırtmıyor. Doğu Avrupa'dan Ortadoğu'ya, Kafkaslar'dan Kuzey Afrika'ya, Orta Asya'dan Balkanlara ve Doğu Akdeniz'den Güney Asya'ya kadar hemen her cephede en krit

Kaçacak delik arıyorlar

Dünyayı ahlaki ve insani açıdan infiale sürükleyen soykırımcı siyonistler için çember daralıyor. Etekleri tutuşmuş halde. ABD'de bile anti-siyonizmin konuşma özgürlüğü adı altında artık bir norm haline gelmesinden şikâyet ediyorlar. Hem sadist hem pişkinler. Hiç sormuyorlar niye Niye bütün dünya onları ve suç ortaklarını lanetliyor Neden destekçile