Bekir Gündoğmuş

Milli Gazete

Trump'ın Siyonizm'le gerilimi: Filistin için umut mu, tuzak mı

ABD'nin sıra dışı başkanı Donald Trump'ın özellikle Aksa Tufanı sonrasına denk gelen ikinci dönemi, Trump'ın politik tercihleriyle Siyonist lobinin ve işgal rejiminin çıkarları arasında var olduğu iddia edilen gerilimlerle anılıyor. Trump ile Siyonizm arasında sahne arkasında yürüdüğü varsayılan bu mücadelenin gündeme gelmesinin ana sebebi ise AB

Hiç ev sahibi evini terk eder mi

"Zaman içinde unutulan bazı gerçekleri cesurca ve açık seçik bir biçimde kamuoyuna açıklamak İsrail liderlerinin görevidir. Bunlardan ilki; Filistinlilerin tahliyesi ve topraklarının istimlakı olmadan Siyonizm, emperyalizm veya Yahudi devletinin olmadığıdır." Farklı kavramlarla birçok Siyonist ismin dile getirdiği bu sözleri, Sabra Şatilla kasabı

"Şeytani ve evrensel eziciyle" nasıl mücadele edilir

Barış havasında sunulan ama gerçekte ateşkes olduğu unutulamaması gereken bu yeni süreçte Gazze'nin geleceği ile ilgili soru işaretlerini anlamak ve cevaplamak bakımından tarihsel tecrübeye başvurmak yararlı olacaktır. Bu noktada, 1930'lu yılların sonunda Mahatma Gandhi ile Siyonist şair Martin Buber arasındaki mektuplaşmalar, Siyonist işgalin ser

İsrail, Trump'ı da gözden çıkarır mı

Beyaz Saray'da açıklanan Gazze planı sonrası HAMAS'ın diplomatik hamlesi İsrail cephesinde Trump'a yönelik soru işaretlerini bir kez daha gündeme taşıdı. Kamuoyunda sıklıkla konuşulan küreselciler arası savaş ya da Siyonistlerin kendi içinde yaşadığı savaş olarak lanse edilen süreç de böylece bir kez daha öne çıkarıldı. Trump ile Siyonistler arası

Filistin'in tanınması Demir Duvar Stratejisi'nin bir parçası olabilir mi

İngiltere, Kanada, Fransa gibi ülkelerin Filistin'i tanıma kararı almaları dünya kamuoyunda haklı olarak oldukça büyük ilgi gördü. Bu ülkelerin aldıkları tanıma kararının gerekçesi olarak ise bugüne kadar çeşitli çevrelerden farklı yorumlar geliştirildi. Tanıma kararı alan ülkelerin önemli bir kısmının Avrupa menşeli olmasının, Avrupa Birliği'nin

Gelecek korkusu demokrasiyi rafa kaldırır mı

Geçtiğimiz Pazar günü Almanya'da Türk göçmenlerin de en yoğun yaşadığı eyalet Kuzey Ren Westfalya'da (KRW) yerel seçimler gerçekleştirildi. İlk turda birçok belediye başkan adayı salt çoğunluğu yakalayamadığından 28 Eylül'de ikinci tur seçimler de gerçekleştirilecek. Her ne kadar lokal olması bakımından sınırlı bilgi verme ihtimali olsa da son yere

Alaska'dan Pekin'e: Birileri bir şeyler planlıyor!

Uluslararası gelişmeler bağlamında, son dönem tespitlerin önemli bir yekûnu dünyanın çok kutuplu bir düzene evrildiği kanaatini paylaşıyor. Bununla birlikte aslında yaşanan sürecin gerçek anlamda çok kutuplu bir düzene işaret etmediğini, bunun belki çift merkezli çok kutuplu düzen olarak tasvir edilebileceğini savunanlar da bulunuyor. Adı her ne o

Gazze'nin eşekleri kadar bile olamamak!

Hatırlarsınız, geçtiğimiz ay, terör şebekesi İsrail dünya kamuoyuna ne kadar "insan" olduklarını ispatlama telaşıyla bir haber servis etmişti. Habere göre Siyonist terör şebekesinin, Gazze'de savaştan etkilenen çok sayıda eşeğin yaşadıkları psikolojik travmaya karşı rehabilite edilmeleri için onları Avrupa'daki hayvan hastanelerine sevk ettiği iddi

Gurbetçiler niçin hâlâ Türkiye'ye geliyor

Geçtiğimiz hafta, kuşak farklılıkları üzerinden gurbetçilerin izin/tatil anlayışlarında yaşanan değişimleri ele almış ve sonunda şu soru ile bitirmiştik: Tamam izin anlayışı değişti, memleketine giden gurbetçiler aynı zamanda vaktin çoğunu Türkiye içinde turistik tatil yörelerinde geçirmeye başladı, büyüklere hizmetle geçen günlerden ötürü kadınla

Gurbetçilerin değişen izin/tatil anlayışları

Geçtiğimiz hafta, mobilize bir toplum haline gelmenin getirdiği yeni sosyolojiye dikkat çekerek, izin-tatil dönemlerinde milyonlarca vatandaşımızın memleketlerinde büyüklerini, ata topraklarını, akrabalarını ziyaret etmelerini kimlik mücadelesine bakan yönüyle ele almıştık. Bu konunun özellikle yurtdışında yaşayan milyonlarca vatandaşımızın Türkiy