NATO'nun kapısını açan minibüsçü Mahmut

İnsanın zafere ihtiyacı olmayagörsün. Cücelerle savaşından devler yaratır.Eli kelepçeli bir adam. Koluna iki polis girmiş. Medyada Hükümet'in başarı öyküsüyle anlatılıyor. Sahiden öyle mi Yoksa bize yine bir masal mı anlatılıyorİsveç'ten Türkiye'ye iade edilen Mahmut Tat'tan söz ediyorum. Hatırlayın, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın ardından İsveç, NATO'ya girmek için başvurmuştu. Gelgelelim, Türkiye dahil bütün üyelerin onayı gerekiyordu. Erdoğan, "karşılıksız olmaz" dedi: "Siz teröristleri vermeyeceksiniz, bizden NATO üyeliği isteyeceksiniz. Hem PKK'ya destek verip hem bizden destek istemek olmaz".İsveç, zikzakların ardından "peki" dedi. Hala bir adım atılmayınca, geçen hafta Dışişleri Bakanı "henüz somut bir gelişme yok" diye İsveç'i uyardı. Ardından ilk hamle geldi. Mahmut Tat, apar topar Türkiye'ye iade edildi. İşin ilginci, PKK'ya yakın medyada da Tat'ın iadesinden sonra büyük bir gümbürtü kopmamıştı.MİNİBÜSÇÜ MAHMUTEvet hakkında PKK'dan kesinleşmiş hapis cezası var. Evet, Mahmut Tat aranıyordu. Ama soru şu, Tat tehlikeli bir terörist mi İadesi Türkiye için bir şey ifade ediyor muİşte bu sorunun peşine düştümAslında Tunceli Ovacıklı bir arkadaşım fotoğrafından tanıyıp uyarmasa ben de belki bu kadar kafama takmayacaktım: "Minibüsçü Mahmut bu. Günün yarısı yolcu yolcu taşır. Yarısında da Ovacık'ta kahvede birasına pişti oynardı. Örgütle mörgütle alakası yoktu."Mahmut Tat'ın ilk avukatı tanıdık bir isimdi: Eski CHP Milletvekili Hüseyin Aygün. Mahmut Tat, 14 yıl önce gözaltına alındığında, ilk olarak Aygün avukatlığını yapmıştı. Dosyayı o anlattı: "Mahmut Tat, bir Ovacık köylüsü. Ailesinin de kendisinin de örgütle ilgisi yok. Hatta PKK'ya karşı bir aile. Tat'ın amcası Seyfi'yi PKK öldürmüş. Tat'ın köyü ormanın içindeydi. O dönem köyde bütün örgütler cirit atıyordu. Devlet de göz yumuyordu. Düğünlere bile geliyorlardı. Bir köylünün örgütün dediğini yapmaması mümkün değil, korkarlar. Zaten mahkeme de, Mahmut Tat'ı sadece bir kez örgüte yardımla suçladı. Yardım ve yataklık da üye gibi cezalandırıldığı için üyelikten ceza aldı."Aygün, Tat'ın PKK ile AKP arasında o dönem süren flört ilişkisinin kurbanlarından olduğunu söylüyordu.500 AVROYA GÜBRE VE ALARMTat'ın dosyasına da ulaştım. 4 Eylül 2007 tarihinde Çemişgezek'te teslim olan Suriyeli bir örgüt mensubunun itiraflarına dayanıyordu. İfade, mahkeme kararına şöyle yansımıştı: "Ovacık ilçesi Tatuşağı köyünde oturan adını bilmediği ancak görünce tanıyabileceği, yanılmıyorsa köye doğu istikametinden gelirken iki katlı ilk evin sahibi olan şahsın terör örgütü mensuplarına 2 adet oto alarmı ve gübre verdiğini, bu şahsın bildiği kadarıyla Ovacık-Tunceli karayolu hattında kendisine ait minibüsle yolcu taşımacılığı yaptığını"İtirafçının ifadesine göre, Mahmut Tat, 2 torba gübre ve 2 oto alarmı karşılığında, PKK'lılardan 500 avro almıştı. PKK, alarm ve gübreyi, terör eylemlerinde kullanıyordu.Ovacık Jandarması ifadeyi soruşturmuş, 4 daireli apartmanda Tat Ailesi'nin yaşadığını tespit etmiş, 1 numaralı dairede ise minibüsçülük yapan Mustafa Tat'ın oturduğunu tutanağa geçirmişti.İşte bu sebeple, Minibüsçü Mahmut Tat, PKK'ya yardım suçundan gözaltına alınmış ve yargılanmıştı. Suçlamaları reddediyor, itirafçının kendisini kurtarmak için yalan söylediğini iddia ediyordu. Nihayetinde Tat, 16 Aralık 2015'te, Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.AKP İÇİN ÇALIŞMIŞTat, tutuksuz yargılanıyordu. Haliyle İsveç'e gidişi zor olmamıştı.Mahmut Tat'ın kardeşi Mustafa Tat'a da ulaşıp kardeşini sordum. Kendilerini şöyle tarif ediyordu: "Yıllardır Ovacık'ta minibüsçülük yapıyoruz. Terörün en yoğun olduğu dönemde bile köyümüzü terk etmedik, işimizi yaptık. Atatürkçü ve devletini seven bir aileyiz."Mustafa Tat, olayın ardından yaşadıklarını şöyle anlatıyordu: "İtirafçı ifadesinden sonra, jandarmaya en çok yardımcı olan benim. Jandarma için evlerin fotoğrafını çeken benim. Abimin suçlamalardan sonra