Sayfiye sefası...

Büyükada kızımın pusetli günlerinden beri yaz aylarını geçirdiği, yüzme öğrendiği, özgürce bisiklete bindiği, fayton sefası yaptığı, her gün akşamüstü illa ki Anadolu Kulübü kapısına gelen seyyar dondurmacıda gül dondurma yediği, geceleri açık hava sinemasına gittiği, kısacası yaz günlerinde gerçek sayfiye sefasını yaşayarak büyüdüğü yer. Büyükada çok değişti, artık kızımın yolunu gözlediği kırmızı fayton yok, ama neyse ki pek çok saklı köşesi varlığını koruyor, bilenin kaçtığı, Adalıların gittiği yerlerde klasik lezzetler, her yaz illa ki gidilecek yerler yerli yerinde duruyor, üstelik ufak ufak yeni yerler eklenerek.Splendid Palas'ta Çay Saati: Son yıllarda tekrar elden geçti, eskisinden de hoş oldu. Terasında akşamüstü bir içecek almak, güzel salonunda bir çay saati geçirmek benzersiz bir deneyimdir. Büyükada'da tarihi solumak için bir mekân varsa o da burasıdır.Yücetepe Kır Lokantası: Aya Yorgi'ye yokuş yukarı çıkarken inlesek de Yücetepe Kır Lonkantası'nda köfte patates kızartması yemeden o yaz yaşanmış sayılmaz. Buranın özelliği sadece olağanüstü ortam ve manzara değil, ailesinden işi devralan Naciye Kutlu'nun hayatını bu işe vakfetmiş olmasında gizli. Naciye Hanım'ın elinden yediğiniz her şey ev lezzetindedir, bambaşkadır.Eskibağ Teras: Merkezdeki kalabalıktan uzak özel bir yer isterseniz büyük tur üzerindeki Eskibağ Teras restorana gideceksiniz. Yeşil ve mavinin birleştiği, İstanbul'un dibinde böyle bir nokta olduğuna inanamayacaksınız. İster sakin bir kahvaltı, isten günü bitirmek için gidin doğanın içindeki bu köşe ideal bir kaçış noktası.Huzurlu Sakin Bahçe: Eskiden merkezde ada sakinlerinin uğramadan edemediği Sinek Bar yıllar önce Maden tarafına taşındı. Bahçede Sinek olarak huzurlu ve sakin bir ortamda hizmet veriyor. Sinek müdavimleri incelikli zevkli ortamı ve özenli servisinden vaz geçemiyor. Lezzetler muhteşem, ama sadece 25 kişilik kapasite olduğunu belirtmekte yarar var.Kınalı: Kınalıada adaların en sakini, daha doğrusu Kınalı