Çeyrek asırlık çabanın ödülü

Ebru Baybara Demir çeyrek asır önce çıktığı yolda ilk günkü azmiyle ilerliyor. Dünyanın en önemli gastronomi ödüllerinden2023 Basque Culinary World Prize ödülünü aldı. Sondan geriye sardığımızda sürecin nasıl ilmek ilmek dokunduğu görülüyorEbru Baybara Demir dünyanın en önemli gastronomi ödüllerinden olan ve toplum yararına projeler üreten şeflere verilen Basque Culinary World Prize 2023 ödülünü aldı. Bu belki de şimdiye kadar BCWP tarafından verilen ödüller içinde en önemlilerinden biri, hatta Jose Andres'in 2020 yılında aldığı World Central Kitchen ödülüyle aşık atacak tek ödül. Ünlü Amerikalı İspanyol şef Andres, önce felaket bölgelerinde ve sonra pandemi döneminde kurduğu yardım mutfaklarıyla bu ödüle layık görülmüştü. Ebru ise sadece son deprem dönemindeki faaliyetleriyle değil 25 yıllık bir süreçte yaptıklarıyla ödülü aldı. Son dönemde deprem sonrası felaketzedelere yaptığı destek ve binlerce kişiye yemek dağıtan Gönül Mutfağı projesi öne çıksa da bu tek projesi değil. Daha önce 2017 yılında göç entegrasyonu projesiyle aday olmuş, 2018 yıllında Suriyeli kadınlarla atalık Sorgül buğdayını canlandıran projesiyle finale kalmıştı. Jüri ilk kez bir finalistin 5 dosyasını birden değerlendirdi ve bu önemli ödülü, hepsinin toplamına verdi. Bu bağlamda Ebru tüm projeleriyle ödüllerin ödülünü aldı diyebiliriz. Aslında ödülü veren ve bu yıl 25'inci yılını kutlayacak olan Basque Culinary Center, yani Bask Gastronomi Merkezi açısından da denk bir ödül oldu.Yemek odaklı turlarEbru Baybara Demir'in ödüle giden sürecindeki her aşamanın tamamına tanık olma şansına sahip oldum. Ebru'yu geçen yüzyıldan beri tanıyorum desem yeri. Kendisini ilk kez 1990'lı yılların sonunda inanılmaz turlar düzenleyen bir turizm elçisi ve rehber olarak tanıdım. Mardin ve Hasankeyf başta olmak üzere çizgi dışı Güneydoğu turları yapıyordu. Hepsi de yemek odaklıydı. Hasankeyf'te nehrin içine sofra kuruyor, konuklar ayakları serin sularda yemeklerini yiyordu. Mardin'de müze avlusu ya da Kasımiye Medresesi gibi tarihi mekânlarda yastıklar halılar üzerinde sinilerle yer sofraları donatıyor, ev kadınlarına ev yemekleri yaptırıyor, yerel yemekleri tüm ritüelleriyle sunuyordu. Ben o zaman restoratör mimar olarak Dünya Bankası'nın Türkiye Kültürel Miras Projesi yöneticisiydim. O sıralarda Zeugma yeni keşfedilmiş, müthiş bir ilgi odağı olmuştu ama biz ana proje bileşeni olarak toplumsal odaklı bir proje seçmek derdindeydik ve işte o zaman Ebru hep imdadımıza yetişti. Kent konseyinde, toplantılarda Dünya Bankası'na onu ideal bir kadın girişimci modeli olarak örnek göstermeye başladık. Artık bölgeye uluslararası örgütler, protokol gezileri olduğunda Dünya Bankası, Avrupa Birliği, BM veya UNDP konukları gelince yemek işi ondan soruluyordu.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6960611;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6960611;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlaraylin-oney-tanceyrek-asirlik-cabanin-odulu-6960611' });Anadolu kadının ev yemeklerini süsüyle püsüyle sunumuyla oynamadan en doğru malzemeyle en doğal haliyle sunmayı benimsemiş. Sonra o hızla Mardin Cercis Murat Konağı'nı açtı. Gene yerel kadınlarla çalıştı, bu kez kendi mekânında yerel yemekleri özgün halleriyle tüm gelenekleri ve ritüelleriyle yaşatarak sundu, böylece Mardin'i gastronomi haritasına koydu. Ödül sonrası tebrik için aradığımda bugünden geriye doğru filmi geri sardık ve Ebru ile konuştukça aslında her yaptığı projede o ilk günlerindeki Mardin yemeklerinin izlerini gördüm. İlk günden beri ilkelerini, doğru bildiklerini inatla sürdürmüş, her projede ilk çizgisini pekiştirmiş. Hep Türk mutfağını özgün haliyle