Beşiktaş Çarşı tarihi Rum Okulu'yla canlanıyor

Kentin yaşam hızı yüzünden, kahvenin o âdeta zamanı yavaşlatan, kokusuyla insanı kucaklayan battaniye gibi sarıp sarmalayıcı özelliği unutulmaya yüz tutarken Beşiktaş Çarşı'da restorasyonla hayata döndürülen eski Rum Okulu binasından kahve kokusu geliyor.Kahve çağındayız. Yoğun şehir hayatımızda kahve çalışan zihinler için vazgeçilmez bir yakıt haline geldi. Kahve içmeye eskiden zaman ayırmak gerekirdi. Oturup keyfine varılan, tek başına içilse bile anın tadını çıkarmaya vesile olan bir içecekti. Kahveyle zaman yavaşlar, âdeta durma noktasına gelir, sonra kafeinin verdiği enerjiyle hayat tekrar canlanırdı. Hele tek başına değil, arkadaşlarla dostlarla içiliyorsa kahve, gene apayrı bir zaman aralığı isterdi; bir sohbet aracı olarak o kahve içme zamanı uzar da uzardı. Oysa şimdi gençler, ellerinde kartondan bir kahve kabı, sanki kahvenin farkına varmadan içiyor, hareket halindeyken bir kahve dükkânından bir karton bardak alıp yollarına devam ediyorlar. Kahve zincirleri kent hayatının her köşesinde bulunur hale geldi. Çoğu birbirinin aynı mekânlarda bir kahve fabrikası gibi işliyor. Şu da bir gerçek ki, kahvenin bizi hızlandırıcı gücüne her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyoruz. kahve içmeden çalışamıyor, beyaz yakalı çalışanlar kahvesiz edemiyor, kahve beyin gücüyle çalışanların âdeta kurtarıcısı oluyor. Kahve hızlı kent hayatında insanların yakıtı gibi bir fonksiyon üstleniyor. Ne yazık ki kahvenin ruhu rahatlatıcı özelliği, o zamanın yavaşladığı hissi uyandıran, kokusuyla insanı kucaklayan battaniye gibi sarıp sarmalayıcı özelliği unutuluyor. Ev rahatlığı, sohbet keyfi, kahve mekânlarında giderek az rastlanır bir niteliğe dönüşüyor.İşte bu eksikliği gören Caffe Nero, tüm şubelerinde farklı olmayı, herkesin kendisine göre bir sakin köşe bulmasını hedef edinmiş bir zincir. Zincir olmanın doğasına aykırı biçimde, âdeta bir antizincir tavrıyla her açtığı mekânda bir farklılık yaratmaya çalışıyor. Müdavimlerin kendini ev ortamında hissedeceği köşeler yaratmaya çabalıyor. Yeni açtığı Beşiktaş Çarşı şubesi ise buna en güzel örnek. Eski Rum Okulu binasında açılan yeni Caffe Nero Beşiktaş'ın kalbinde, Balık Pazarı'nın çaprazında, üç katlı geniş mekânları ve büyük arka bahçesinde hizmet veriyor. Ancak Rum Okulu şubesine, sıradan "bir şube daha" gözüyle bakmak yazık olur; aksine bir sosyal sorumluluk projesi olarak bakmak gerek. Zira 1975 yılından beri kapalı duran, önü ahşap iskeleyle kapalı, metruk vaziyette bekleyen 120 yıllık tarihi bina, titiz bir restorasyonla hayata döndürülmüş. Balıkçılar Pazarı karşısında Beşiktaş'ın en civcivli noktasına yepyeni bir hayat katmış. Bu hayatın içinde genç yaşlı herkesin buluşma noktası olmaya aday, dut ağaçlarının altında püfür püfür oturulabilecek geniş arka bahçe de özel toplantı yapılabilecek kapısı kapanabilir odalar da var; gençlerin yan yana dizüstü bilgisayarı açıp çalışabilecekleri çalışma bankoları da Özetle gerek buluşma ve sosyalleşme gerekse sakin sakin çalışma ve keyifli bir mola mekânı yaratılmış.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6963965;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else