Asu Maro

Milliyet

'Gonzo' gazeteci sahnede

Bu yazıyı kendisi yazıyor olsa muhakkak "Falanca da işi iyice abarttı" derdi ama ben bir öğrencisi olarak kendisinin iyi gazeteci olduğu kadar sahneyle de arasının iyi olduğunu biliyor ve hiç şaşırmadan söylüyorum: Gazeteci Tuğrul Eryılmaz tek kişilik gösterisi "Gonzo Tuğrul" ile sahnelere döndü. Evet, 'döndü', çünkü bu işi Bilsak Beşinci Kat'ta il

Kendi yolunu kendi aydınlatan

Artık bu "Yargı"ya dair yazacağım son şey olacak, çünkü diziyi izleyen - izlemeyen herkes ekibin Lütfi Kırdar'da seyircisiyle beraber bir şölene çevirdiği (ve geliri Türk Eğitim Vakfı'na bırakılan, iyilik dolu) 'veda'dan haberdar. Finali seven var, sevmeyen çok, bana sorarsanız hiçbir final bizi mutlu etmeyecekti, ben gecenin geride bıraktığı bir ş

Bozuk değilse neden tamir ediyorsunuz

Kuracağım cümlede hiç abartı yok; Nilüfer Kent Tiyatrosu, her gittiğimde içimi umutla dolduran, oyun izlerken coşkuya kapıldığım bir tiyatro. Çok genç, çok yetenekli ve çok heyecanlı bir ekibi olan, gerçekten yaşayan bir kurum, derdi memuriyet değil tiyatro olan insanlar var orada. Üç sene önce çok isabetli bir seçimle Genel Sanat Yönetmeni olara

Kentsel dönüşüm, yaşlılık, yalnızlık

'Kentsel dönüşüm' beraberinde neler düşündürüyor Yıkılan binalar, yerine dikilen daha büyük binalar, bütün şehrin dönüştüğü dev bir şantiye, toz duman, molozlar, gürültü... Bu 'dönüşüm'ün ruhlarda yarattığı tahribat bütün bu hengâmede pek hesaba katılmıyor. Özellikle belli bir yaşın üzerinde olup ömrünün neredeyse tamamını bir evde geçirmiş bir ins

Severek veda edilen dizi: "Yargı"

Böyle fazlasıyla tadında, tamamlanarak, sünmeden finale giden çok az dizi var bizim televizyon tarihimizde. Bir tanesi "Ezel"di mesela, hâlâda hatırlanır. Ama böyle örnekleri saymazsak dijital platformlarda nefese nefese izlediğimiz yabancı dizilerde finale doğru heyecan tırmanırken bizim payımıza çoğunlukla bir noktadan sonra final yapıp yapmadığı

Endişeniz 0 ile 10 arasında nerede

"Zayıflığınızı 0'dan 10'a kadar bir ölçekte nerede değerlendirirsiniz" Bilmiyorum sizin için öyle mi ama beni bu 0'dan 10'a kadar bir sayıyla cevap isteyen sorular hep çaresiz bırakmıştır. Herhangi bir hizmetten memnuniyeti derecelendirmek hadi neyse de, doktorun sorduğu gibi "ağrının şiddetini" bir cetvelle belirlemek pek mümkün gelmez, ne söylese

Burası bitti, "Yan Dünya"ya alalım

"Bu dünyanın çivisi çıkmış". Sanırım hepimiz hemfikiriz bu konuda. Başka bir dünya yok ama, bunda da. Ne yaşayacaksak bu yerküre üzerinde. İyi kötü bir hayatımız var, bağlarımız, ilişkilerimiz, yatırımlarımız. Belli kurallar çerçevesinde sürdürüyoruz, belki isteyerek, belki de başka seçenek olmadığını düşündüğümüzden. Şöyle olsaydı, bir gece burada

Jüri kimlerden oluşmalı

Sinemada, tiyatroda, bütün ödül verilen alanlarda bitmeyen tartışmadır Kimlerden oluşmalı bu jüri denen belalı 'makam' Alanın profesyonellerinden; yazar, yönetmen, yapımcı, oyuncu, akademisyen, eleştirmen Böyle sayınca iş kolaymış gibi görünüyor ama o kişinin o yıl ödüle aday bir işte yer almaması, hatta herhangi bir işle uzak yakın bağının olmama

Güç yeniden bizimleydi

Bundan 47 yıl önce, 1977 yılının mayıs ayında, sinemalara bir bilim kurgu film gelir. Yönetmeni George Lucas, o sıralar 33 yaşında genç bir sinemacı, öncesinde birtakım kısa filmleri var. Bu filmi yapabilmek için epey uğraştığı, senaryosunu kapı kapı dolaştırdığı biliniyor. Kadrosunda pek de yıldız isim olmayan (Sir Alec Guiness hariç. Daha Harriso

Akışı değiştiren albüm 20 yaşında

Türkçe rock müzik yapılabilir mi Şu an kulağa inanılmaz saçma geldiğinin farkındayım ama '90'larda böyle bir tartışma vardı. Dilimiz rock müziğe uygun muydu Değildir diyenler az değildi. Öte yandan mesele tam 'uygunluk' meselesi değildi belki ama kendine has melodisi olan bir dil olarak Türkçe'nin rock müzikle kan uyumu yakalamak için farklı bir ya