Altan Çetin

Yenisöz

Hüseynî Kerbela'dan Gazze'ye tiranlık

p class"MsoNormal" style"margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 35.4pt;line-height:normal;mso-layout-grid-align:none;text-autospace:none"Platon; tiranlık yahut zorba yönetim tarzında istediğini yapan, başta bulunan az sayıdaki insandır, der. Bunların haricinde kalan neredeyse bütün vatandaşlar, boyunduruk altında, yoksulluk içinde, k

Kendöz dekadansı

p class"MsoNormal" style"margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 35.4pt;line-height:normal;mso-layout-grid-align:none;text-autospace:none"Bir medeniyet dekadans yani düşme ve çökme halindeyse onun bu hâlini teşhis etmek için o medeniyetin yapı unsurlarının gözden geçirilmesi gerektiği ortadadır. Devlette, toplumda ve şehirde gözlenmes

Bozkurt'a dair

Milletler tarihte kavramlar ve bazı mahsus alâmetler ile kendilerine yol çizerler. Bunlar bazen o millete ait ve müstakil olabildiği gibi hayatın doğal akışı içerisinde insanlararasılık sağlayan müşterekler etrafında da oluşabilir. Her halükârda o toplum kendisini bu sembolleri ile ifade eder; buna dair mitolojiler, destanlar, tarihî anlatılar, ma

Bizden olmayanı sevme sanatı yahut normalleşme (3)

Gönüller yapmak kavramı ve olgunluğu esasen din kavramı ve bu cümleden İslâm dininin var oluşundaki maksadı karşılayan bir ifadedir. Bu durum, insanlararasılık oluşturarak bir müşterek ortamda insanın insanın kurdu olmasını engellemeyen moda tabirle evrensel, bizce kendözünü bilen, kâmil insan ve karakter oluşturma bakımından son derece önemlidi

Bizden olmayanı sevme sanatı yahut normalleşme (2)

İnsan bir medeniyet varlığı olarak toplumda birey olmanın farkındalığını hisseder. Gerek katılarak gerek ayrılarak toplumla bazen dayanışma bazen çatışma hali içinde kendiliğini yaşar. Böylece ben ve biz kavrayışı bu meyanda oluşur. İnsanın ötekine dair kavrayışını belirleyen ölçütlerin ne olduğu esasen kişinin kendi iç dünyası ve dış âlemle ili

Bizden olmayanı sevme sanatı yahut normalleşme

Cahiliye devri ahlâk(sız)lılığının en önde gelen tezahürlerinden birisi kendinden olmayana karşı kendinden olanı haksız bile olsa savunmasıydı. Bu uğurda kan dökmekten bile çekinmezdi. Lakin bu toplumun içinden çıkan bir ses tevhid ile canları birleştirerek Yunus dilince "kendine ne sanusan ayruğa da onu san" diyerek bu çerçeveyi tersine çevirmiş

Memlûkler devrinde afetle biyolojik mücadele: Çekirgelere karşı bir kuş

Vahşi hayvanların modern hayatımızdaki yeri, özellikle şehir hayatında adeta doğanın yalıtılmış parçaları olarak biz medeni insanların altında ve emrinde görülmektedir. Onları kontrol altına almak ve mücadele üzerine kurulu bir anlayış söz konusudur. Korkunun bir imgesi olarak filmlere kadar yansıyan bir algı da söz konusudur. Bunun yanında hayvan

Aliya ile Gazze'yi düşünmek

İnsanın medeni hayatı, kendisinden yola çıkarak kendisini bilmekle biten bir bilgeleşme yolculuğudur, denilse hata olmaz. Toplum, şehir, devlet tüm alt yapılar insanın bu yoldaki yoldaşlarıdır. Tek dişi kalmış bir canavara döndüğünde medeniyetçi düşünce insanı da tüketen bir yapay zekaya dönüşerek insani var olmanın esasını bozmaya başlar. Kimi z

İnsanlararasılık yahut Aliya İzetbegoviç

p class"MsoNormal" style"margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-align: justify;line-height:normal" İnsan olmanın özündekini bulmak esasen insan kadar büyük bir kesrette müşterek olanı aramak değil midir İnsanın kendi dışında, farklı çevrelerde bulduğu, Çin'de bile olsa aldığı, işte bu benim dediği her şey kültürün dünyasında insanlık olarak

Kendime dürtüler 3

Beni anla varsayma denilse bilgelerden bir söz gibi düşünülebilir. İnsan, anlam varlığı olarak anlamak ve anlaşılmak yolunda biteviye hareket eder. Döner dolaşır, yürü gider, düşer kalkar, iner çıkar, koşar durur, sever kızar, yanar soğur hallerden hallere girer çıkar; anlamak ve anlaşılmak için. Ve gerçeğini kaybedipunutup veveya bir şekilde var