Altan Çetin

Yenisöz

Türk okçusu hangi özellikleri taşımalıydı yahut kendözün keşfi

Türk okçuluğu tarihin içinden zamanımıza kadar ulaşan bir kültür değerimiz olarak hayatımızda varlığını sürdürmeye devam ediyor. Hun ve Göktürk çağı sonrası İslami devirde de Selçuklu, Memlûk ve Osmanlı devirlerinde süreklilik ve faal bir gelişme içinde okçuluk malzeme ve töre olarak kendisini devam ettirdi. Osmanlı dönemi Selçuklu-Memlûk çizgisind

Toplum-şehir Kendözümüz yahut medeniyet mantığımızı dış yapısına bakış

Modern zamanlar insanı toplum içinde pek çok menşeden beslenen sebeple kendi varoluşunu temellendiriyor. Bunlarda seküler ton arttıkça insanın mana arayışı ve sancısı derinleşiyor. Bir bütünlük ve mantık içinde kendisine bakamayan ve bilemeyen insanlık meçhule gidiyor. Medeniyet mantığı demiştik; bu yapıyı oluşturan şeylerinunsurların ne idüğünü ve

Medeniyet mantığı yahut kendöz mantığımızın yolunda

Mavi Gök Yağız Yer Medeniyet meselesi esasında bir kendöz konusudur. Bu konunun doğru anlaşılması ve bilinmesi için şüphesiz kendöz mantığımızın sağlam olması zarureti vardır. Mantık demişken bundan kasıt nedir Şüphesiz o şeyi var eden parçaları basitten bütüne doğru tutarlı ve gerçek manada bilmeyi sağlayacak, ölçüt, yöntem, ilke ve kavramlar gibi

Nevzat Kösoğlu'yla milletkültür yahut medeniyetçi Kendözü düşünme

Kendözümüzün şüphesiz tanındığı alanlardan biri de insani ferdiyetimizin mecmua halinde yapı ve kimlik bulduğu toplum ya da millet kavramlarıdır. Kendilik, biz ve ben kavramları medeniyetin esası olan toplum bu yolla kendi muhteva ve içeriğini tanır. Millet işte bu insani yapının kimlik bulmuş halidir. Ortak olan etrafında oluşan bu yapı kültür üze

Malik b. Nebi ile medeniyetçi milliyetçilik yollarında

p class"MsoNormal" style"margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;text-indent: 35.4pt;line-height:normal;mso-layout-grid-align:none;text-autospace:none"Toprak, nasıl bize her yıl mütemadiyen, tohum sahibi oldukça ve onu ekmeyi bildikçe kendi iç şartları ve dış şartlarının uygunluğu ve imkânı nispetinde, ekip biçtiklerimizi yeniden ürüne dönüştürme

Kendözün ferdiyeti ve müştereğin milleti

İnsan bir bilinç varlığı olarak mesuliyeti kendisine yüklenmiş haldedir. Kendöz işte bu hal üzerinden teşekkül eder. Nurettin Topçu "Milliyet kökleri olan ferdî ruhun samimi hareketlerine bağlanmadıkça ve bu ferdî ruh da bir dinin temelleri üzerinde kurulmadıkça sade siyaset ve idarenin vasıtası haline girer, her devrin siyasetine, memleketin idarî

Yapay kendöz olur mu

İnsanlık, teknoloji medeniyeti çağında kendi aklı da dâhil her şeyin yapayını üretmeyi başarıyor en azından buna çabalıyor. Satmak için elbette vakıf için değil!. Ve yapay insana ve onun yapay parçalarına doğru ilerliyor gibiyiz. Bunca yapaylık içinde organik kelimesi yabancı, soğuk ve eklektik doğasına rağmen hayatımızda merkeze oturdu gibi. Organ

Kudüs'in mirası yahut Sezai Karakoç ile Kudüs neyimiz olur

Nizar Kabbani Kudüs şiirinde bu şehri yeniden manasına döndürerek kurtaracak birilerini arar. Mesele aşikâr ki Kudüs'e hâkim olmak değil onu asli manasına ait kılmak davasıdır: Ey Kudüs, ey hüzünler şehri Ey gözlerinden kocaman yaşlar akan Kim durduracak düşmanları Üzerine çullanan, ey dinlerin incisi Kim silecek kanları duvarlarından İncil'i kim k

Samaniler yahut Müslüman Türkler'in Zuhuru

Türklerin İslam oldukları coğrafyada yani Maveraünnehir ve Horasan'da karşılaştıkları önemli Müslüman siyasi yapılardan birisi Samanilerdir. Abbasiler devrinde kurulan bu hanedan bölgede İslam'ın yayılmasında önemli faaliyetler yürütmüştür. Türklerin de etkin olduğunu gördüğümüz bu devlet 11. asrın başına kadar bölgede varlığını sürdürüp yerini Tür

Devleti dini yahut bilgemiz Aliya zaviyesinden medeniyetçi devlet ahlakı

Siyaset bir hayat nizamı olarak medeniyet kurucu kavramlarımızdan olan devlet anlayışına bağlı olarak gelişen bir olgudur. Siyaset beynelmilel ilkeleri yanında milli içeriklerle de tarihte tezahür eder. Mesela, açı doyur, çıplağı giydir diyen bir ahlak felsefesi bir toplumun temel töresinin yansımasıdır. İşte bir toplumun töresi ve fikri böylece bi